Şekil renkleri

Metin renkleri


Bizi Sosyal Medyada Takip Edin

KIZ KULESİ

2 sene önce
971 kez okundu
KIZ KULESİ

Zaman bilmem
Zemin de bilmem
hatta kendime de soruyorum acaba ben bu çağın kızı mıyım diye.
Benliğimin onca eşsiz yaşanmışlıklara şahit olması beni heyecanlandırıyor . Bazen öyle bir an vuku bulur ki , “ Ben bunu daha önce yaşadım ” deriz içimizden.
Benim ilk maceram herkesin bildiği Yeditepeli İstanbul ‘un Kız Kulesi ‘nde başlıyor . Evet , KIZ KULESİ …
Kız Kulesi benim dimağımda çok farklı tezahür etmiş.
Ben NERGİS olarak tanımlanmışım, ailemin koymuş olduğu o aşk kokulu çiçeğin ismi üzerimde en zarif biçimde durmakta.
Benden daha da derin daha da öte bir BEN var içimde . Bunu bilmek güzel bir ayrıcalıktır.
O eski devirde yaşamanın heyecanı ile zaman zaman uykudan uyanıp çok düşünüyorum kendimi ve olayları …

Jüstinyen ve Theodora ‘nın Doğu İmparatorluğunun Kostantinopolis dedikleri İSTANBUL’ unda başlamış benim ilk serüvenim.Kraliyet Ailesinden gelmem , Annemin bir Kraliçe
Babamın da bir İmparator olduğunu anımsattı .Ailemin bana vermiş olduğu yaşam biçimini hatırlamadan edemiyorum . Evvela bir prenses olarak , İstanbul ‘da Marmara’ya açılan Boğazın Sonu yani KIZ KULESİNİ hatırlıyorum .Evet , ihtişamıyla halihazırda bir prenses edasıyla var olan Kız Kulesini .

Bir yılanın beni sokacağını bile bile kahinlerin verdiği talimat üzerine sevgili ailem benim için Kız Kulesini inşa ettiriyor.
Karadeniz’den Marmara’ya , Marmara’dan Ege’ye ,Ege’den de Akdeniz’in o boncuk gibi harikulade köpüklü Denizine yol alan o bölgede var olan Kız Kulesini …
Cebelitarık Boğazından ve oradan okyanusa açılan heybetli Gemileri seyretmek bana heyecan veriyordu. Çok meraklı ve biraz da ürkek bir kızdım aslında. İşte benim hikayem ; St. Sophia’nın hikayesi ile başlıyor

Yalnızlık bana göre muhteşem bir duyguydu fakat benim dışımda yaşayanlar nasıl yaşardı diye hep merak ederdim .Deniz’in ortasında namütenahi bir Kule de yaşıyordum..
Ben o ismi benden aldıklarını da biliyordum…Gemiler geçiyordu yanımdan , ki o yılların Gemilerini hayal edebiliyormusunuz?
Cenovalıların, Maltalıların Galata Kulesini mihrak edindikleri yerde
Ben adanın orta yerinde Gemileri seyrediyorum.

Ah bir kırçiçeği kadar güzel bir ruhu içinde taşıyan efsunlu Sophia…
Özel hayatım ne olabilirdi ki …
Şiir okumak ,
Sevgilimi beklemek ,
Şarkı söylemek
Denizi gökyüzüne taşımak …hepsi bundan ibaret değildi elbette. Duygularımı anlatmak yıllarımı alabilir , o kadar çok derin yaşanmışlıklar var ki

Aşk nedir ?
Sevda ateşi insanı nasıl yakar ?
Bir hasretle yaşadım ben ,evet , Sindirella gibi, Pamuk Prenses gibi belki de .
Kime benzetirseniz benzetin …

İnsanlardan uzak yaşıyordum fakat hep aşkla ve sanatla nefes alıyordum. Ben onlarla da onlarsız da yaşamasını bildim herhalde.
Yaşamım bir değişkenlik idi , yaşamım kendine özgü bir macera idi .
Gözlerinizi kapayıp Beni siyah dantelli eldivenim ,kırmızı ipek elbisemin içerisinde sarı buğday başağı saçlarımın denizin asiliği ile dalgalandığını düşünün lütfen .

Güneşin çıktığı Denizin ve Gökyüzünün pırıl pırıl olduğu zamanlarda geceler boyu bütün yıldızları ezberlerdim .

Anneme ve Babama uzak olmama rağmen , günleri ve takvimleri bilmememe rağmen tek mutlu olduğum ve bildiğim şey , o muhteşem allı şallı kıyafetimin bana çok yakıştığı.Dantelli eldivenim Sevgilimin hediyesiydi . Güneş olmadığı zaman , sisli puslu hatta yağmurlu bir İstanbul’a uyanıyordum.Yağmur damlalarıyla ve martılarla dans ediyordum.

Denizin tuzuyla yoğurulmuş iyot kokusuyla mermer taşların arasından yosunları görür gibiyim hala,

Şu an yaşadığım bu dönemde yani 2022 yılında geçmişin ne kadar değerli olduğunu anlıyorum. Doğa kendine has özgürce yağan yağmuruyla, fırtınasıyla ,dengesiyle dönüp duruyor . O günden bu güne değişen hiç bir şeyin olmadığını anlıyorum. İçimde ki tutku aynı tutku. İçimde ki sevgi aynı sevgi , içimde ki huzur aynı huzur..
İçimde ki hasret aynı hasret

Zaman zaman sanki çivi yazılarını kullanmış gibi hissediyorum kendimi .
Papirüsler üzerine yazılmış şiirler …
Sanat evrenseldir ve bir toplumun yegane kurtarıcısıdır.
Zaman zaman lir çaldığımı anımsıyorum . Lir çok şiirsel gelir bana ve çok güzel bir enstrüman olduğu için ellerimin arasında parmaklarım o tellere değdikçe alıp başımı gidiyordum ve ister istemez sonumu düşünüyordum . Sıradışı bir kız olarak Kız Kulesin’nde ki sonumu . Her sonun yeni bir başlangıca gebe olduğunu iyi biliyordum . Sanki her şeyi biliyormuş gibi , sanki çok şey yaşamış gibi..
Aynı günümüzde olduğu gibi …
Hikayeler, Efsaneler Masallar, Mitolojiler…
Biri hikaye, biri masal. Biri yaşanmış diğeri ise yaşanmamış tahayyül edilmiş diye tanınır.
Oysa ben dibine kadar yaşadım hemde öyle bir yaşadım ki ;
O siyah dantelli eldivenim, omuzları dekolte kırmızı elbisem …
Aynam yokken ben kendimi durgun sulara bakar öyle beğenirdim .

Bakıyorum da
o yıllarda sevdiğim renk cümbüşü , kostümler , zerafet , doğal güzellik hala izlerini sürüyor üzerimde . Bir Melodi’dir yaşam bana göre ama hep aynı tonda çalan bir melodi değil tabii ki de İnişleri çıkışları vardır solfej gibi .
Sabahın erken saatlerini seviyorum hala. Zaman zaman yanaklarımın al al oluşunun sırrını içimde var olan bir gökyüzüne bağlıyorum. O yüzden doğayı her şeyden çok seviyorum.

İnsanlar bulundukları ve yaşadıkları yere göre hayatlarını idame ettirirler. İnsan bence her yaşında güzeldir . Erkek olarak da güzeldir . Kadın olarak da güzeldir.Hani deriz ya , “ Görmek değildir önemli olan , önemli olan
Bakmaktır”
Bakarak insan en güzel şeyleri görebiliyorsa eğer o insan mutludur bence. Güzellik bakış açısında gizlidir zira.

Bir Kraliçe’nin soyundan gelen bir prensesin belki de monoton gördüğünüz hayatı ona çok görmeyin lütfen çünkü ben esasen çok mutluydum .
Özgürlüğün en uç noktalarını yakalayabildim. Tutsak etmedim sevgimi ve düşüncelerimi.Sevdim ve sevildim . Yalnızlığımla büyüdüm . O kadar yalnız ve aynı zamanda o kadar kalabalıktım ki .
Şu an da olduğum gibi .
Yalnız ve kalabalık…
Hatta şu satırları bile yazarken elimde bir kamıştan yapılmış hokka dedikleri uzun bir kalemle yazıyorum parşömen misali soluk yapraklara …

Ve buğulu sesimle Deniz’e karşı sözlerimi fısıldadığımı hatırlıyorum
“ Kim bilir nerede
Kız ötesi bir Kız Kulesi gömülüyor
derin sularına
İSTANBULUN “

Sevgili okurlarım
şiirle veda ediyorum sizlere.
Aşkla kalın,
NERGİS LİMANLI

DENİZ KIZI

İki sevgili için başladı derin darbeler
Saçları yetim kokan kız kulesi gene yalnız..
Guzel kokuları sürmüş geliyor karşıdan kırmızı ruj sürmüş dans ediyor ateşten elbisesiyle
Boğazlar düğümlenir aşkından.
Beyaz bir gelinlikle gelir kız kulesi yalnız ve sessiz..
yalnız ve sessiz…
yalnız ve sessiz…

Derinlik sarhoşu oldum. Nasılsın diye sorarsan… iyiyim ben iyiyim !!
Dipten gelen kaptan nemo gibi gemisine tutkuluydu benim de sana olan tutkum gibi…
Ah kız kulesi altın saçların rüzgarla dans ediyordu. Ve bütün İstanbul kıskanıyordu seni. Aşk senle başladı senle bitti sanki..

Canlanmak için canvermek gerekiyordu
Ölmüyordu bir türlü geçmişin..
İçindeki kayıp şehirde dolanan
Benim sakat meleğim
Yetmedi örtmeye günahlarını
Dayanılmaz güzelliğin…

Yalnızlığını çoğaltıyor
İçinde yaşayan kişilikleri

Sessizliği yarıyor
Barok bir orkestrayla
Soğuğa bir battaniye çekip
Isınıyor sıcak çayının dumanıyla
Bir de hohlayıp nemli camına
Saydam kalpler çiziyor
Terkedenlerin anısına

Ah kız kulesi!!!
Aşk senle başladı
Senle bitti sanki

(Şiir: Altuğ İnanıcı)

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorum Yap
8 Yorum Yapıldı
  1. Ahmet Eyüp dedi ki:

    Harika kalemine yüreğine ve gönlüne sağlık sen gerçekten bir sanatçı ruhun içindesin tebrik ederim seni Kraliçe

  2. Eyüp dedi ki:

    Tebrikler bravo seni yürekten kutluyorum Prenses kalemine sağlık

  3. murat dedi ki:

    merhaba başarılarınızın devamını diliyorum harika olmuş
    duygu ve düşüncelerinize sağlık

  4. Ahmet Eyüp Uluyurt dedi ki:

    Nergis hanımefendi yazınız gerçekten çok güzel olmuş tebrik ederim kaleminize yüreğinize sağlık muhteşem

  5. Eyüp dedi ki:

    Nergis hanımefendi yazınız gerçekten çok güzel olmuş tebrik ederim seni kalemine yüreğine sağlık muhteşem

  6. Ahmet Eyüp dedi ki:

    Nergis hanımefendi çok yetenekli siniz çok güzel yazı olmuş tebrik ederim sizi harika

  7. Altug inanıcı dedi ki:

    Enfes yazı. Siirde öyle olmuş..

  8. Ege dedi ki:

    Gercekten hatika ve muhtesem yazi degerli kardesim