Şekil renkleri

Metin renkleri


Bizi Sosyal Medyada Takip Edin

BUZ GİBİ BİR SABAH: 10 KASIM

6 ay önce
8.799 kez okundu
BUZ GİBİ BİR SABAH: 10 KASIM

Bir ömür düşünün, hani şu hepimizin bir ev bir araba diye kısıtladığımız ömür. Ama aksine bu ömre Rönesans da sığsın reform da aydınlanma dönemi de sığsın sanayi devrimi de. Evet bu entelektüel ömür Atatürk’e ait.

Millî mücadeleden önce birçok cephede yorgun düşmüş vatanımız işgal altında. O kadar acı ki insanımız kefen bulsa gömülecek toprağı yok. Memleket bir kıpırtı, bir hareket, bir umut bekliyor. Ardından meclis açılıyor. Varlığıyla onur duyduğumuz millet meclisimiz. Sakarya savaşı yaklaşıyor. Düşman Ankara’ya yürüyor. Milletin orduya, ordunun millete ihtiyacı var. Ardından Tekalifi Milliye yayımlanıyor. Kimi ayağındaki çorabı yıkayıp veriyor Mehmetçiğe kimi de söküp pencere demirini, süngü yapılsın diye. Bir destanın içerisinde yaşıyor atalarımız ve bir millet şuuru oluşuyor bir anda. Afyon’dan dolu dizgin at süren süvariler soluğu İzmir’de alıyor ve ardından zafer kazanılıyor. Bir zaman sonra ülkede düşman kalmıyor. Artık medeni dünya ile yarışmaya başlıyoruz.

Bazen farkına dahi varamadan yaptığımız bir şey var, yaşamak. İnsanlar genelde geçmişle savaşıp geleceğe endişe duymaktan yaşamayı unutuyorlar. Yani daha doğru bir ifade ile an da kalamıyorlar. Hepimiz doğup büyüyor, yaşayıp ölüyoruz. Adeta hepsi bir an da oluveriyor. Dünyada medeniyetin nasıl oluştuğuna bakmak için tarihi incelediğimizde ise yüzyılların geçtiğini görüyoruz.

İşte biz o büyük insan ile rönesansı, reformu, ulus olmayı, sanayiyi birkaç yılda görüyoruz. Gelişiyoruz, düşüyoruz, yapıyoruz, yaşıyoruz. Dünya ise şaşkın bir halde. Kendi kadınları kendi ülkelerini protesto ediyor. Türk kadınına verilen hakları istiyorlar. Bir ışık yanıyor bir yerlerden, tüm dünya bir ülkenin, bir milletin yükselişini seyrediyor.
Atatürk yurttaşlarını ilerilere taşımanın gururu ve sıcaklığı ile son nefesini verirken, ülke buz gibi bir sabaha uyanıyor, 10 Kasım’a.

Evet ayrılıyor aramızdan Atatürk. Ama açtığı idealler, yenilikler ve bir ulus olmak aklımızda ve ruhumuzda kalıyor. Aradan yıllar geçiyor, kendi devrindeki liderler tek tek unutuluyor. O ise gitgide daha da büyüyor. Onun ölümü son değil daha da büyümesi için bir başlangıç oluyor.
Aziz milletimiz medeni dünyaya elbet örnek olacaktır. Yeter ki an da kalalım. Düşünelim, gelişelim, yapalım, yaşayalım, Atatürk gibi.

Ülkemizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla anıyoruz.

Pervin Göksel

Editörler
Âdem Subaşı
Buğra Çelik

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorum Yap

Bu konuya henüz bir yorum yapılmadı.