Değerli okurlar:

Günümüzde.
Malesef,
Sosyal medya artık hayatımızın vazgeçilmez bir unsuru olmuş durumda.
“KISACA”
Sosyal medya;
“SOSYAL YIKIM”
Olmuş durumda.
Yani,
Tik Tok,
Twitter,
Facebook,
Istagram.
ile başladı.
Sosyal medya 7 den 70″ şe tüm kullanıcılarının ilgi odağı oldu.
Bu yazımda bana alınanlar ola bilir.
Tabiki sosyal mecralarını ticari, tanıtım ve gerektiği gibi kullananları kesinlikle ayrıyorum.
Ama birtakım gerçeklerine göz ardı etmemiz mümkün değil.

Bunun yansıra tüm insanlık için.
Yeme, içme ve tüm zorunlu ihtiyaçlarımızdan sonra.
Kimi zaman ilk sırada.
Sosyal medya platformları,
Olmaz ise olmazlar arasında yerini aldı.

Şöyleki:
Daha sabah gözümüzü açar açmaz elimiz telefona gidiyor.
Hal böyle oluncada.
Her fırsatta.
Sosyal medya hesaplarına bir an önce girme arzusu içerisindeyiz.
Mübalağa etmiyorum.
Yolda yürürken bile telefon elde.
Toplu taşıma araçlarında.
Ve hatta.
Araç kullanırken.
Trafikte “KIRMIZI IŞIKTA”
telefon yine elde.
Velhasıl..
Nerede ise..
Düğünde cenazede.
Kahvaltıda, yemekte günün her saati her dakikasında.
Yine telefon elimizde.
Gözümüz.
Sosyal medya hesaplarında.
Bunlarla bitiyormu..?
Desem tabiki hayır..!
“Telefon – İnternet- Sosyal Medya”
Hayatımızda oldu olalı..
Kişiliği zayıf, arayış içerisinde olan.
Kimileri ise;
Sosyal mecraları çok farklı yönde kullanmaya başladı.
Sosyal medya platformunu başka çıkar ve maksat ile kullanan kesim.
Bir çok yıkıma neden oldu
Bunların en başında.
Yıkılan yuvalar, parçalanan aileler yer alırken.
Yine aynı mecraları farklı ve kötü niyetli kullanan.
Kileri ise insanları dolandırdı.
Can yaktı.
Haksız kazanç sağladı.

Sosyal medyaya
girenler takipçilerinin ve takip ettikleri kişilerin ne yaptığını, nereye gittiğini, ne giydiğini, ne yediğini dahi paylaşımlarından görüp eleştiri yapabiliyoruz.

Öyle bir hale geldik ki, neredeyse her derdimizi sosyal medyadan paylaşır hale geldik.
İşte bunun bir hastalık olduğunu söylüyor uzmanlar.
Adı adıda. “FOMO” deniyor.
Bazı sosyal medya kullanıcıları psikolojik sorunlarını, saplantılarını, sapıklıklarını, kimlik değiştirerek ortaya döküp, taciz işini meslek haline getiriyor.
Bunlara da Stalker denildiğini yeni öğrendim.
Stalker’lık; birisi hakkındaki bir bilgiye, o kişinin isteği dışında ve ona hissettirmeden ulaşmak, ona takıntılı bir hale gelip bu şahsı rahatsız etmek demekmiş.
Bu tarz kişiler de giderek yaygınlaşıyor maalesef.
Hem de öyle ki, siz onların aslında birer ruh hastası, saplantılı ve sapık olduklarını fark etmiyorsunuz bile.

Neticede hastası sapıkların akıllanmalarını beklemiyoruz ama normal olduğumuzu düşündüğümüz kendimiz ne zaman akıllanacağız orası da muamma.
Sonuç olarak sosyal mecralarda özelliklede. Tik Tok üzerinden.
Rezillikde sınır tanımayan.
Kimi, Anneler, Babalar bile utanma duygusu kalmamış, yüzüne tüküren olsa yağmur sanan.
“EDEP, AHLAK, ŞAHSİYET” yoksunu bay ve bayanlar.
Milletin gözüne sokarcasına
Soyunarak,
“AHLAKSIZCA ŞOV YAPIYOR”
Devamında mide bozucu yaşanan olaylardan hiç bahsetmeyim.
Hadi gelin.
“Sosyal Medyamı”
“Sosyal Yıkımmı”
Sizler karar verin.

Kalın Sağlıcakla
Kenan Akçahanoğlu