Genellikle Bursa deyince akla Uludağ ve kayak gelir. Ancak Bursa öncelikle Osmangazi, Orhangazi Türbeleri, Muradiye Külliyesi ile tarihi, dünyaca ünlü ipeği, termal suları ve inegöl köftesi, kebabı, kestane şekeri, şeftalisi, jeotermal suları, hamamları, iznik çinisi ile turizm açısından marka ve Türkiyenin 4. Büyükşehiridir.
Kültür dokusu ve kente özgü lezzetlerinin yanı sıra Bursanın ünlülerini unutmamalıyız. Sanat Güneşimiz Zeki Müren(1931-1986), Müzeyyen Senar(1918-2015 ) Yıldırım Gürses(1939-2001), İlhan İrem( 1955-2022), Halil Ergün(1946-)…ve daha günümüzden nice değerlerimiz….

Türkiyenin birçok kentinde olduğu gibi, 1950 li yıllarda başlayan köyden kente göç ; yerel yönetimlerin oy kaygısı ile göz yumulan kontrolsüz, plânsız, kaçak çarpık yapılaşma Bursa’da da gerçekleşmiştir.
Uludağ eteklerindeki ormanlık alan talan edilmiş, Bursa ovası katledilmiş, trafik sorunu; yolların yetersizliği, artan araç ve insan sayısının yanısıra şehrin ortasında gelişen sanayinin getirdiği çevre ve hava kirliliğinin çözümsüzlüğü ortadadır. Bu nedenlerle Bursanın değeri siyah incir, şeftali, deveci armutları yok olmuştur.
Ayrıca Bursa deprem kuşağında olduğundan, aşırı göç ve çözülemeyen trafik sorununu dikkate alan Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepenin Bursayı yıkıp yeniden inşa edeceğini belirten söylemleri basında yer almıştır. Bursa Büyükşehir Meclisi, Temmuz 2022 de, Nilüferde 590,5 hektarlık alan üzerinde, 75.000 kişinin yaşayacağı , Kurtuluş, Balkan, Zafer Mahallelerini de kapsayan yeni bir şehir Ekokent Projesini oybirliği ile kabul etmiştir. Ekokent projesi 6-8 katlı binaları öngörmektedir.
Mülkiyeti özelleştirme kapsam ve programında olan Sümer Holding AŞ ve Tekel İşletmeleri Genel Müdürlüğü adına kayıtlı yerlerin de ticaret- konut alanı olarak kullanımı yönünde çalışmaların devam ettiği de basında yer almıştır. Yerel meclis ve kent dinamiklerinin söz hakkı dikkate alınmayan bu yapılaşmalarda betonun galip geldiği ifade edilmektedir.

Doğallıktan uzak bir yaşam sunan çarpık kent yaşamı; insanlarımızın zorluklara dayanma toleransını düşürüp, öfke kontrolünü yok etmektedir. Doğal yaşamdan uzaklaşmak sağlığın bozulmasında en büyük etkendir. Kötü İklim koşulları ve ekonomik koşullar da cabasıdır. İşte bu nedenlerle imar planlarında sosyal ve teknik altyapı çok önem kazanır.
Bursada olduğu gibi, şehrin tarım alanları sanayiye kurban edilmemeli, Bursa yine Yeşil Bursa olarak anılmalıdır. Yetkililere duyurulur. Saygılarımla.
Esma Müjgan Çelikkol
20.10.2022