GÜN BİRLİK GÜNÜ…
Kurtuluş Savaşı’nda sevdiklerinden, eşlerinden, çocuklarından vazgeçenlerin ve nene hatun gibi bebeğini beşikte komşusuna bırakarak “Evladım anasız büyür de vatansız büyümez” diyen yüreklerin yurdudur bu cennet vatan. Ecdadımız bu mücadelesiyle yeniden küllerinden doğup, kurtuluş mücadelesini vermiştir. bize bu güzel ülkemizi bırakan Ecdadımızı, şükran, rahmet ve minnetle anıyoruz.
Üzerinde yaşadığımız bu güzelim Anadolu toprakları da önce çok sıkıntılı dönemler yaşadı. İçten ve dıştan kötü düşünceli devletlerin oyunlarına maruz kaldı. Bunu Çanakkale’deki Kurtuluş Savaşı’nda en bariz şekli ile gördük. Daha önceleri Haçlı, Moğol saldırılarıyla karşılaştık. Hatta Kafkasya’da, Suriye’de, Filistin’de, Irak’ta, İran’da, Balkan ve balkan gibi daha bir çok cephede Türkü, Kürdü, Çerkezi, Gürcüsü, Haleplisi ve Yemenlisiyle beraber daha bir çok milleti tek bir amaç için toplandığını görüyoruz…
Çok yakın zamanda Gezi olayları ve 15 Temmuz kalkışması ile beraber yaşadığımız topraklar üzerinde ki hainlerin iç ve dış kuvvetlerin daim teyakkuz halinde olduğunu da gördük. Bizi kurtaran ve tek kurtaracak olan unsur millî birlik ve beraberliğimizdir. Bakın değerli kardeşlerim, bu milli Birlik ve beraberlik ruhu Anadolu insanında daima mevcuttur. Bunu en son yüzyılın depreminde gördük. Onun için kim ne derse desin, vatanı ve milleti için her zaman ve her yerde hazır bir vaziyette bekleyen ve bu toprakları canları pahasına bir karışını bile kimselere vermeyen nice görünmeyen neferler vardır. Bunu yakın tarihimizde, Cephelerde gördük…
Türkiye’nin etrafı adeta bir Ateş çemberi ile çevrilmiş durumda, batı ve uşakları güçlü Türkiye istemiyorlar. büyük devlet adamı ülkemizin kurucusu Gazi üzerinden milletimize, hükümetimize, devletimize, saldırıyorlar. Türkiye’yi güçsüz bırakmak istiyorlar. hava öyle puslu ki, Biz bir olmazsak, Bu topraklarda Lawrence’ler bitmeyecek ! Pirincin içindeki siyah taşlardan korkma, beyaz olanlardan kork…esas mesele bize benzeyip bizden olmayanlar. Türkiye hiçbir zaman bu oyuna gelmedi gelmez, Birlik beraberliğimizle bu oyunları daha önce bertaraf ettik, yine ederiz. Çünkü başka Türkiye yok. Gün kardeşlik günü, gün el ele, Gönül gönüle verilerek bir olma günüdür. Bu birliği daima sağladık, sağlayacağız, bizi bekleyenler var, bekleyenlerin umudu olmaya devam edeceğiz…
Kardeşlerim, Bu ülkü etrafında sımsıkı kenetlendiğimizde, ekonomide, eğitimde, sosyal hayatta, sağlıkta, bilimde, teknikte, iç ve dış savunmada bize kimse yan bile bakamayacaktır. Ne zaman ki ufak tefek farklılıklarımızı bahane ederek birbirimize düşersek; rengimizden, soyumuzdan, mezhebimizden, düşünce tarzımızdan dolayı birbirimizi hor görmeye başlarsak, işte tehlike çanları o vakit çalmaya başlayacaktır…
Dün Topu ve tüfeğiyle bizleri yenemeyenler, bu gün bizi Ekonomi ve Korona virüsüyle bitirmeye çalıştılar. Oysa unuttukları tek şey vardı, o da Anadolu topraklarının suyunu içmiş ve aşını yemiş milletin birlik beraberlik ve gönül kardeşliğiyle sarılmış olan bütünlüğüydü. Anadolu insanı, ilim irfan sahibidir, arif’dir. bu oyunlara asla gelmez, Bu millet, nice sıkıntılar çekti ve zamanı geldiğinde iyileşti, güçlendi ve sıkıntıların üstesinden geldi yine gelecektir…
“Allah’ın ipine, yani Kur’an’a sımsıkı sarılırsanız parçalanıp bölünmezsiniz. Allah’ın size olan nimetlerini hatırlayın hani siz, birbirinize düşmandınız da O, kalplerinizi birleştirmişti. O’nun nimeti sayesinde kardeş olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O, sizi oradan kurtarmıştı. Allah size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.” (Al-i İmran / 103)”
Bizim Gönül coğrafyamız sadece Türkiye ile sınırlı değildir. Ve bunun da bilincindeyiz. bunun için ülkemizde siyasi gücün gelişmesi önemlidir. Devlet, daima gücünü milli birlik ve beraberliğinden alır. Aynı milletin bir parçası olduğu inancını taşıyan partiler ve vatandaşlar, ülke ve millet çıkarları söz konusu olduğunda, ortak hareket ederek her türlü tehlikeye karşı güç birliği oluştururlar. Milli birlik ve beraberlik içinde sosyal, siyasi, askeri ve kültürel yönden gelişen bir milletin ekonomik ve teknolojik gücüde ona göre gelişir. Milletimizin her alanda ilerlemesi ve gelişmesi, milli birlik ve beraberlikle gerçekleşebilir
İşte bu cennet vatanımıza milletçe sahip çıkmanın anahtarı, biz millet olarak birbirimizi sevip saydığımız da bir zincirin halkaları gibi birbirimize kenetlendiğimiz sürece hiçbir iç ve dış düşman unsur, karanlık planlarını gerçekleştiremeyecektir. millî birlik ve beraberlik mücadelemiz, bu topraklarda aynı aşa kaşık salan ve aynı pınardan su içen ülkenin kaderini paylaşan bu aziz milletin acı ve tatlı günlerde birlik ve beraberlik içinde yaşamasıyla bellidir. kız alıp veren, akraba olan, komşu olan, yar ve yaren olan, hangi inanışa, akıma ve mezhebe mensup olursa olsun, daima karşınızda dim dik durarak kenetlenmiş parmaklar gibi her daim birbirini kucaklayan, birbirini seven, sahip çıkan değerler bütünüdür. Bizi ayakta tutan, istikbalde ve dünya var oldukça bizi yaşatacak ana unsur da budur aziz okuyucularım…
Kardeşlerim, Kurtuluş Savaşı’ndan daha zor bir dönemden geçiyoruz. Tarih boyunca bu coğrafya ilmin, İrfan’ın misafirperverliğin ve güzelliklerin merkezi olmuştur ve olmaya da devam edecektir.. Devletimiz, ülkemizin bekasi için yeryüzüne Fidanlar ekti, bu fidanlar gelişerek, kalınlaştı ve milletimize nefes olmaya, gücüne güç katmaya başladı, bu güç kıyamete kadar insaAllah daima payidar olacaktır…
Dünya kurulduğundan itibaren, Habil, Kabil, iyilik, kötülük, hak, batıl, Hilal, Haç mücadelesi hep devam etmektedir ve edecektir. Bize düşen safımızı belirlemektir. Bu mücadelede en büyüğünü atalarımız vermiştir. Çünkü onlar yoklukta imkansızlıklar içinde Hakkın ve hakikatin yolunu bulmak için çok güçlü ordulara karşı mücadele vermişlerdir. Buda onların ne kadar iman ve şuurlu olduğun göstergesidir. Nice küçük topluluklar, Allah’ın izniyle büyük kalabalıklara üstün gelmiştir. Zira Allah, güçlüklere karşı sabırlı olanlarla beraberdir…
Tarihten günümüze Türkiye hep başka devletlerin planında olmuştur. Ele geçirilmek istenilmiştir. Bu topraklar, jeopolitik ve jeostratejik açıdan oldukça gündemde ve avantajlı topraklardır. üç tarafının denizlerle çevrili, dört mevsimin yaşanması, iklim ve coğrafî şartlar, dünyada en verimli tarım alanlarını barındırması, en kaliteli ürünler yetiştirilmesi, hayvancılık açısından da ideal olması, dünyadaki yer altı zenginliklerinin bir çoğuna sahip olması…
Doğu ile batı arasında köprü oluşu, İstanbul ve Çanakkale Boğazları, doğal ve sunî limanlar, deniz ulaşımı ve deniz ürünleri açısından avantajlı oluşu. Burada daha nice özelliklerini sayamadığımız bu biricik ülkemiz, her devirde ilgi ve dikkatleri üzerine çekmiştir. işte dünyanın adeta Gözbebeği olan ülkemiz daima var olsun. Ecdadımız bu topraklar için daima mücadele etmiş, bu uğurda canlarını, mallarını feda ederek bize bu nadide ülkeyi emanet olarak bırakmışlardır…
Endülüs, Yemen, ırak, Suriye’de olduğu gibi, Batının çirkin iki yüzlü yüzü Filistin’de de görülmektedir. Kadim medeniyetlere sahip, Endülüs, Babil ve Şam coğrafyası dünyaya ilimde, teknikte, sanatta örnek olmuş çok zengin ve güçlü İslam medeniyetleriydi. Ne zamanki sen ben kavgası başladı, ülke bölünmeye, neredeyse her bölge ayrı bir devlet olmaya başladı. İşte o vakit aç kurtlar gibi bekleyen güçler bu bölünmeyi hızlandırarak, en zayıf anında bu medeniyetleri yok etti. Hem de ne acı bir yok etme. Kütüphaneler yakıldı insanlar yakıldı, işkence gördü, yurtlarından sürüldü…
Millî birlik ve beraberlik şuurunu kaybeden milletler, önce kendi içlerinde birbirlerine düşer ve en zayıf anında da fırsat bekleyen güçler tarafından yok edilirler. Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Dünya beşten büyüktür şiarıyla, Son yıllarda yapılan atılımlarla birlikte uluslararası alanlarda söz sahibi olmuştur, Ortadoğu, Kafkaslarda, Afrika’da, Ukrayna Rusya savaşındaki tutumu tahıl koridorundaki başarısı, Filistin-İsrail çatışmasındaki fedakar ve insani tutumu, Karabağ’daki kahramanlık ve Kıbrıs Türk devletindeki çabaları takdire şayan büyük bir başarı ve milli gururdur.
Ulaşım, iletişim, Milli savunmada çığır açtığımız hamlelerimiz ve yatırımızla, 2053 ve 2071 hedeflerine emin adımlarla ilerliyoruz. Cumhuriyet’in yeni yüzyılı Türkiye Yüzyılı olacaktır. millî birlik ve beraberlikten, devlet aklı ve devlet olmanın 2000 yılık bir tecrübe ve birikimle zalime karşı mazlumun yanında, insani ve iktisadi olarak daha adil bir dünya için milli birliği ışığında huzurlu bir dünya hedefimizdir. Ülkemizi, bayrağımızı ve milletimizi sevelim, koruyalım, millî birlik ve beraberlik içinde olalım, dirlik içinde olalım ki bekamız daim olsun.
Bu vatan hepimizin, Bu ülke hepimizin, Bu bayrak hepimizin, Bu devlet hepimizin, Bu gelecek hepimizin ortak geleceği. Yeniden diriliş, yeniden yükseliş ve Yeni Türkiye için Umudumuzu ve Huzurumuzu Bozmak İsteyenlere Topraklarımıza Fesat Tohumları Ekmeye Çalışanlara Fırsat Vermeyeceğiz !. Saflarımızı sıkı tutalım, bir olursak her türlü oyunun üstesinden geliriz…
AHMET RUFAIOĞLU