Değerli okurlarım;

Bu yazımın kimine göre sert ve eleştiri vari olduğunu düşünür.
Kimiside yazımda dozunu kaçırdığımı düşüne bilir.
Cehalet sahibi kimileride beni hain ilan ede bilir.
Hiç sorun değil..
Lakin bazı gerçekleri de artık görmemizlikden gelmeyelim diye düşünüyorum.

Öncelikle hiç kimseyi gaza veya galeyana getirmek gibi bir niyetimde amacımda olmadığınıda özellikede belirtmek isterim.
Kesinlikle:
Niyet hayır,
“Akıbetim – izde hayır ola” diyerek söze başlayayım.

Sizlere, Doların, Euro ve Altının nasıl yükseldiğini tavan gördüğünü ve bunun neticesinde.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
konuşması ile döviz ve altında nasıl bir sert düşüş yaşandığını o süreçde kim veya kimler ne kazandığından bahsetmeyeceğim…!!

Yada son bir sene içinde akaryakıta 46 sefer zam gelip 6 seferde indirim olduğundan.
BENZİNİN, MAZOTUN, LPG’ nin kaç lira olduğundan da bahsetmiyecem..!!

Akaryakıta her zam geleceği açıklandığında.
Akaryakıt istasyonlarında oluşan kuyrukdan da bahsetmeyeçeğim..!!
Lakin akaryatı gelen her zamda. En ekonomik yakıt olan LPG kullanan araçların kilometrede 1.50 civarı LPG yaktığını söyleye bilirim..!!
Yada akaryakıt zammından dolayı trafik de araç sayısında nasıl bir azalma olduğunu söyleye bilirim..!!

Aracı olanlar yine bu zamlardan dolayı araçlarını mecbur kalmadıkça kullanmadıklarını trafiğe çıkmadıklarından bahsede bilirim..!!

Dahası mazot fiyatı belli, Eğe’den, Akdeniz’den, Çukurovadan sebze meyve taşıyan kamyonlar su yakmıyorki mazot pahalılığı her ürüne fiyat artışı olarak yansıyor.
Patlıcanın, biberin, salatalığın, patatesin vs. fiyatı her gün artarak devam ediyor.
Velhasıl vatandaş çarşıda pazarda sebze ve meyvelerin fiyatına bakmakla yetiniyor..!!

Çarşı pazar tam manası ile el yakıyor. Gidene helal olsun.
Türkiye’de bir ilk oldu. Pazarcılar pahalılıkdan dolayı ülke geneli bir gün pazar açmadı.
Marketler derseniz.
Etiketlere bakmak ne mümkün.

Yine akaryakıtaki fiyat artışı sadece sebze meyve ile sınırlı kalmayıp.
Gelen zamlar.
A dan Z ye tüm ama tüm ürünlerde. En başta temel tüketim olmak üzere gıda, mobilya, giyim vs vs olumsuz etki yapıyor alım gücü kalmıyor.

Hükümet,
Asgari ücretli, emekli ve memurlara zamlı maaşları açıklanırken son yılların en yüksek oranında bir artış olduğunu dile getirdi.

Fakat asgari ücretli, emekli ve memurlar
daha zamlı maaşlarını almadan. Maaşlarının eridiğini malesef görmüş oldu.

Marketlere hepimiz hemen her gün gidiyoruz.
Allah aşkına süt ve süt ürünleri yoğurdu, peyniri tavuk ve tavuk ürünlerini ve raflarda satılan diğer gıda, temizlik maddelerini tek tek yazmaya gerek yok tam manası ile fiyatlar hem el yakıyor.
Hemde cep yakıyor.

Vatandaş:
Ak Partili bazı vekillerin aynen dediğini yapıyor.
Sebzeyi, meyveyi tane ile eti kıymayı ğramla alıyor oldu.
Tabiki bu fiyat artışlarının birinci nedeni akaryakıt zamları olurken.
İkinci nedeni döviz kurlarında artış olduğunu bilmeyen yok.

Elektrik ve Doğalgaza gelince,
Vatandaşın eline doğalgaz ve elektrik faturası gelince yüksek fatura her kezi resmen elektrik çarpmışa döndürdü.
Elektrik, doğalgaz faturan nasıl geldi diye
kime sorsanız bin ah işitiyorsunuz..
Emin olun bir ay öncesi faturalara göre bariz bir artış söz konusu..

Hal böyle olunca keşke: TUİK” in başına ev hanımı Ayşe teyze ve emekli Mehmet amca getirilse o zaman gerçek enflasyon nedir görmüş oluruz diye bilirim..
Kısaca ahkam kesecek.
Ekonomist değilim ama çarşıda, pazarda günlük hayatımızda pahalılığı görmek için ekonomist olmak gerekmiyor..

Bana ve vatandaşa göre pahalılık nasıl engellenir ve frenlenir.
Söylemeye hacet yok.
Sayın Maliye Bakanı Nebati beye tavsiyem.
Ev hanımı Ayşe teyzesi, emekli Mehmet amcayı, Çiftci Ali amcayı, Hayvan Besicisi Mustafa amcayı,
Kamyoncu şoför Cahit beyi, ve çeşitli mesleklerden birilerini hayat pahalılığı konusunda söylemlerini dinlemesini ve dinlediklerini uygulamasını tavsiye ediyorum.
Sayın Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan’a seslenmek isterim.

“En azından özellikle taşımada.
Ve çiftçinin kullandığı mazotdan vergiler kaldırılması durumunda.
Gıda başta olmak üzere bir çok üründe fiyatlar aşağıya inecektir.
Ayrıca çiftçinin tarlasına attığı gübre fiyatlarının daha uygun bir bedelle çiftçilere verilmesi durumunda.
Tahıl üretiminn artacağı bir gerçekdir.
Aynı keza et ve süt besiciligi yapanlara, Tarım Orman Bakanlığı tarafından kar marjı gözetmeden.
Yem ve gübre vermesi durumda.
Hayvan besiciliğinde ve tarımda çığır açılacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Tarım Orman Bakanı da kendisine danışman olarak ciftci ve Hayvan besici almasını tavsiye ediyorum.
Yoksa yumurtanın kolisini ve sofraların vaz geçilmesi tavuğu 100 tlye alırsak hiç şaşmayın.

‘EĞER NASİP OLURSA”
Bir birinden çarpıcı yeni makalelerimde.
Sizlerle buluşmak temennisi ile

Kalın sağlıcakla..
Kenan Akçahanoğlu