TİK TOK REZALETİ
Hiçbir şeyin kısıtlanmasını, yok sayılmasını bu kadar gönülden istememiştim.
Rezaletin,
Ahlaksızlığın,
Edepsizliğin,
Namussuzluğun,
Haysiyetsizliğin,
Görgüsüzlüğün,
Ve toplum kurallarının bu derece hiçe sayıldığı başka bir arena görmedim bu zamana kadar.
TİK TOK denen kokuşmuş mecradan bahsediyorum.
Sizlere,
Sosyal medyanın en çirkin yüzü!
İğrençlikler silsilesinin toplandığı yer.
Sözüm, bahsi geçen mecrayı profesyonel anlamda iş yapmak, ticaretini sürdürmek amacıyla kullanan bilinçli kesime değil.
Amacına ve usulüne uygun kullananları da tenzih ediyorum.
Bunların dışında kalan ve kendimi bana insan olarak sorgulatan, utandıran tiksindirici mecradan bahsediyorum.
Ahlaksızlığın buluşma noktası…Cehaletin tavan yaptığı alan.
Evli-bekar fark etmeksizin (ki evlilerin sıralamanın üstünde olduğu bir gerçek), çoluk çocuk sahibi olsun olmasın karşı cins arayışının bu kadar fütursuzca yapıldığı bir arena görmedim.
Birkaç çocuk sahibi kadının (bunların arasında anneanne babaanne olanlar da var) çocuklarını bile göz ardı ederek, bir erkeğin kameranın arkasından sırf üç beş tatlı söz etti diye evden kaçmalarını mı söyleyeyim,
Koskoca adamların sözüm ona meftun oldukları dilberlere aşklarını anlatmak uğruna salya sümük ağlayıp ve akabinde herşeylerini, hayattaki bütün sorumluluklarını geride bırakıp o dilberle kaçmalarını mı söyleyeyim?
Yanıbaşındaki karısının göğüs dekoltesini kullanarak kamera önünde onlarca ne idüğü belirsiz erkeğe, üstelik bir de pişkin pişkin sırıtarak eşine dekoltesini sergilemeye teşvik edip para kazanan erkek bozmalarını mı söyleyeyim?
Kiminin el kadar bebeleri aç bilaç, uykusuz, bakımsız ya da hasta iken, yine de kameralardan kendilerini alamayan ve bakıma, ilgiye, sevgiye muhtaç çocuklarını ihmal eden sözde anneleri mi söyleyeyim?
Hele ki bahis vs konularıyla haksız kazanç elde edenleri mi söyleyeyim?
Hele birde TİK TOK adlı rezaleti kullanarak üstelik kız evladına kötü örnek olup sevgili bulan ahlak yoksunu annelerini söyleyeyim?
Bunlar gibi toplumun kabul görmüş ahlak kurallarını hiçe sayan insan müsfeddelerinin hangisine, kaçına emniyet teşkilatının sorumluları ve hukuk dur diyecek ki?
Kaçına yetebilirler? Hangi biriyle, hangi zamanda uğraşsınlar?
Bunca önemli konu dururken sırf bu arsızlar yüzünden daha kaç tane devlet memuru/görevlisi mesai saatlerini, emeklerini, eforlarını bu sorumsuzlar için harcayacak? Pıtrak gibi çoğalan bu edep yoksunlarının hangi birine yetişecekler?
Kaldı ki yukarıda sözünü ettiğim konu içeriklerinden oluşan ve devam eden pek çok dava, soruşturma ve takip halen sürmekte.
Toplum ahlak ve kurallarını yok sayan edep yoksunları, nefis düşkünleri kendini bilmezler yüzünden emniyet birimlerindeki görevlilerin ve adaletin bu denli meşgul edilmesi hangi vicdana sığar?
Sorarım size; ülkemizde TİK TOK uygulamasının bilimsel konular için, yapıcı – olumlu ve insanların gelişimi amaçlı kullanımına tanık oldunuz mu, duydunuz mu, gördünüz mü?
Şahsen ben henüz duymadım, görmedim, bilmiyorum.
Hal böyleyken “EDEP YA HU!” diyor ve TİK TOK gibi yozlaşmaya, ahlaksızlığa davetiye çıkaran bir uygulamanın kapatılmasını arzu ve temenni ediyorum.
Kalın sağlıcakla
Kenan Akçahanoğlu