Hayatın içindeki yaşanan zaman değerli zannedilir ama değildir. sadece ilizyondur ve sadece yaşanan andan ibarettir.

Bizler sadece o anı algılayabiliriz.
zaman kavramını katarak çok uzunmuş gibi sanarak.

Uzun bir ömürmüş gibi zannedilen hayatımızdaki kısa anlar sadece bizim hissettiklerimizi özetler.

Bu yüzden hayatı fazla ciddiye almamak , olduğu kadar gittiği kadar deyip akışına bırakmak gerek.

Yapılan hırslar sadece kişiyi yıpratmaktan öte gitmez.
her şey sistematik olarak zaten ilerlemektedir.

Ne bir eksi, ne bir fazla ilave edilemez eksilemez. her şey planlı vaziyette ilerlemeye devam etmektedir.

İnsanoğlu doyumsuzluk duyguları içinde, Yaşadığını sandığı anlık hayatlarda her şeye sahip olmak ister.

Sahip olmak için de kişiliği gelişmediyse, geçmişinden aldığı dürtülerle, yapmaması gereken tüm davranışları sergiler kıskançlık,fesatlık gibi.

Elde etmek için en kötü yolları deneyerek kötülükse kötülük, hırssa hırs , ezip geçecektir. Bunun yanlış olduğunu , erişebilmenin hazzı ile her yolu deneyimleyecek mübah olduğunu kabul edecektir.

Bilmiyecek ki her kötülüğün bir bedeli olacağını, her yaptığının bir karşılık bulacağını, bunu bir gün er geç ödeyeceğini.

Deneyimledikçe bunlara her birimiz zaten şahit olmaktayız , ibret almalarımız ise kaçınılmazlıkta.

Ve bu o kadar hızlı gelişiyor ki şaşkınlık içerisinde gelişmeleri izlemekten başka bir şey kalmıyor bizlere.

Umarım bunlardan kendinizde de birşeyler bulur farkındalığınıza katacak kadar hızlı olur, zira anları yakalamak oldukça zorlaşmaya başladı…..

Sevgide kalın….

Emel Araz