NEREYE GİDİYORUZ BÖYLE
Dünya hiç birimize elbette kalmayacak ama arkamızda bırakılacak günahlarımız çok olacak.
Yıl 2023 geçen yılları hepimiz arar olduk. Neyi elimize atsak elimizde kalıyor artık.
Zorluklar diz boyu devam etmekte Her geçen gün daha da yoksullaşmaktayız artık.
Alım gücümüz neredeyse hiç kalmadı nereye gittiğimizi bilmeden virajı alamayacak durumda hızla uçurumdan yuvarlanıyor olduğumuzu göremiyoruz artık .
Ne bulunduğumuz binalar güvenceli, ne yaptığımız işler garantili belirsizlik içinde geçen günlere sahibiz artık.
Hayatımız pamuk ipliğine bağlı durumda bir çoğumuz hatta çoğunluğu muz mutsuz, umutsuz.
Yine bir çoğumuz hâlâ rant peşinde koşmakta, kendini kurtarma derdinde bencillik peşinde.
Bu günlerden ders çıkartmayan zihniyet ön planda.
kimse kimsenin halinden anlamamakta zorluk çekmeyen zorluğu görememekte.
Bir hırs almış gidiyor sanki dünya kendilerine kalacakmış gibi.
Bencillik te sınır tanımayan tatmin edilmekte olan egolar.
İşte yeni yaşananlar alınamayan dersler.Yine bir deprem neler getirdi neler götürdü insanlıktan.
Birçok kişinin zorluklarla aldığı binaların güçlülüğünü irdelemeden yerle bir oldu buna rağmen yine aynı sorunlar ortalarda davetiye çıkarır gibi.
Hiçbir şekilde ders alınmıyor başına gelinmesi mi bekleniyor anlamak için?
İş işten geçtikten sonra onca can gittikten sonra maddi manevi kayıplar yaşandıkça mı anlaşılacak?
Sorgular yapılmadıkça sorular sorulmadıkça hesaplar yapılmadıkça bunlar tekrar tekrar hepimizin başına gelecek mi?
Korkularla yaşamaksa iş işten geçtikten sonra hepimiz icin yaşamak sayılırsa.
Çok ilginç bir milletin içinde yaşayanların arasındayız her şeyi unutabiliyoruz arası biraz geçince, genlerimizde sanırım alzheimer hastalığı fazlasıyla bulunmakta.
Şu anda rahat evlerimiz nasıl olsa var mantığınla depremde evsiz kalan yaşam mücadelesi veren kişilerin isyanlarını acılarını çektikleri sorunları uzaktan seyretmekle geçiyor. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın dercesine.
Yarın öbür gün bizim başımıza gelince ne yapacağız hiç düşündünüz mü?
Empati yapma yetisi yoksa bir insanın kendinden başkasına da faydası olmayacağını bilirim.
Sorunlar ne kadar ortaya dökülürse rahatsızlık o kadar hissedilecek olmasını görmezden gelmek haksızlık demek değil mi?
Tek elinizin olduğunu düşünün ne kadar ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz ki ama iki el ve birçok el birleştiği zaman onun gücünü hemen hissedebileceğimizi artık bilmemiz gerekmiyor mu?
Her şeyi kabulleniyoruz sorgusuz sualsiz ce kolay yol olduğunu bildiğimiz için halbuki gerek meslek olarak gerek sıradan bir vatandaş olarak birleşilebilse kimse bu kadar zorlanmayacak.
Her gün değişen artışta olan fiyatlara dur diyen yok, bunlara yön veren, çare bulan da yok nereye gidiyoruz demekten başka da bir sözümüz yok.
Satılıklar, Kiralıklar devamlı artmakta ederi olan da arttırıyor ederi olmayan da yine dur diyen yok.
Binaların ne kadar güvenli sağlam oluşu da belirsizlikte bir depremin gelişine seyirci kalmak çaresizliğin adı olmamalı araştırıp çareler aranmalı.
Ne kadar zor zamanlar yaşadığımızın farkında olmamız için daha neler yaşanmalı?
Duyarlı olabilmemiz için ise daha ne kadar acılar görülmeli?
Virüsler bitti, depremde biter diyenlere.
Selam olsun.
Bizler adam olmayız her şeyi hak ediyor olduk.
Emel Araz