Biz kadınlar Ne ara bu kadar yorulduk.

Çünkü biz hep yorgunduk nedeni zaten yorgunluğu bizler kabullenişe geçirmiştik.

Olması gerekenleri itirazsız, savunmasız benimseyerek kolayı seçerek kabul etmiştik.

Hiçbir zaman kendi kıymetimizi bilememiş, itelenmek, ötelenmek kaderi oluşturdu bizde ve bunun adınıda yazgı koydu.

Bilseydik oluşumuzdaki değeri, önemi başımızı kaldırıp bir durun derdik bu benim hayatım çünkü ben güçlü bir kadınım.

Hayat gerçekten kadınlar üzerine kuruludur.
Annedir o herşeyden önce dünyaya getiren zorluklarla geçirdiği sürecin sonunda canından parça koparak hayata kattığı kişiye.

Onu koruyacak, kollayacak büyütecek, şekillendirecek vede yönlendirerek hayata hazırlayacak tek kişidir o.

Evin reisi erkektir derler inanmayın evinin her şeyinden sorumlu olan çekip çeviren sadece kadınlardır görülmese de .

Erkeklerin ve kadınların zekaları tartışmaya açıktır. Erkekler at gözlüğüyle bir açıdan bakarlar dünyaya. Kadınlar ise dünya gözüyle her açıdan tüm detaylarına inerek her kıvrımlarını inceleyerek bakarlar.

Fiziki bakımdan güçlü oluşları onları üstünmüş gibi gösterse de bunu kullanmaya kalksalarda çoğu zaman egoları tavan yapsa da Bir kadınla asla başa çıkamazlar. Kadın istesin yeterli.

Toplumdaki bu sağlam duruş bazı kendini bilmez erkekleri rahatsız eder her zaman çünkü bu erkekler güçsüz kadın sever,ama gerçekte olan kadınlar zaten güçlüdür.

Her şeyden önce hem kendilerini evini çocuklarını çalışıyorsa işini aynı anda organize etmeyi bilen de kadındır.

Erkek ise hayatında sünnet, askerlik, ve yaptığı işinden başka anlatacak pek bir şeyi yoktur. kendi cinslerine çapkınlıklarından, egolarından başka.

Kadın ise donanımlıdır her konuda geçirdiği evreler onu mükemmel kadın olmasını ne kadar önemli olduğunu zaten göstermektedir.

Ama kadınlara yüklenen sorumluluklar ötelenerek narsıst duygularına egemen kendini önemli hisseden hissettirilen bazı erkekler kadınları epey yormakta.

Sözüm tüm erkekleri kapsamıyor tabii ki kadınının yanında olan her zaman destekleyici egodan uzak cinsiyet fark gözetmeksizin güçlü duruşunu onaylayan erkekleri de bu asalak erkeklerin içine almak hata olur.

Kadın isterse kendine güvenirse o erkeği parmağında oynatır korkularını bırakıp öz benliğini yakalayıp hayata meydan okuyabilir sadece kendine güvensin yeterli.

Ailede bitiyor her şey o kadın nasıl yetiştiyse buna paralel gelişiyor Özgür kendine güvenli yetiştiyse her daim Özgür olabiliyor bunu koruyabiliyor.

Baskı altında büyüdüyse her türlü baskıya eziyete katlanıp kendinden bile soyutlanıp güvensiz, silik bir birey halinde yönlendirme ile hareket edebiliyor.

Üzerindeki bu olumsuz baskı onu mutsuz hale getiriyor doğal olarak ve bunu dışa vurduğu zaman yapamadıklarını gerçekleştiremediklerini kıskançlık olarak yansıtıyor hayata.

Demem o ki artık silkilme zamanı kendinize güvenin haklarınızı savunun önümüz seçim koyun gibi size dikte edilen istemediğiniz hele haklarınızın alacağı sizi daha geriye götüreceği ortamlara izin vermeyin.

O sandığın başına yalnız gireceksiniz şöyle gözünüzün önünden bütün haklarınızın alınacağını bir düşünün eğer baskı yapan bir eşiniz veya aile üyeleriniz varsa orada kendiniz olun.
Kararınızı özgürce verin kimse sizin kararınızı bilmek zorunda değil.

Cesaret her zaman güzellikler getirir
Özgüven ise duruşunuzdaki netliği.

Sevgiyle kararlılıkla kalın…

Emel Araz