Kadın Belediye Başkanları Çoğalsın
Değerli okurlar:
Geçtiğimiz günlerde.
Başkent Ankara’nın metropol ilçe Belediye Başkanlarından birisi ile bir dost meclisinde karşılaştık sohbet ettik.
Ortamda bulunan çoğu kişi Belediye Başkanı ile boy boy resim çekilme yarışındaydı.
İltifatlar peş peşe gelince
Belediye Başkanın ayağı yerden kesildi.
Aklınca şov yapma gayreti içerisine girdi.
Belediye Başkanından hemen hemen her kez bir isteği ve talebi oldu.
Tabiki,
Başkan gelen talepleri korumalarına havale etmeyide ihmal etmedi.
Başkan
art arda talepler gelince, bayağı bunaldı. Terledi kızardı.
Bir önceki dönem belediye başkanına atıfda bulunarak.
Ve ağzından şunlar döküldü.
“Belediyeyi borçlu devir aldık. Borcumuz çok paramız yok. Kımıldayacak halimiz kalmadı. İşçinin memurun maaşını veremeyecek durumdayız.”dedi.
Başkan bunlar söylerken göz göze geldim.
Sözü bitti.
Başkan bir sorum olacak dedim.
Ve kendisine hitaben: “Sayın başkan bir önceki başkan partilinizdi.
Her hangi bir vatandaş dahi belediyenin bütçesini çok rahatlıkla öğrene bilir.
Kaldı ki siz belediyenin bütçesi nedir.?
Kime ne borcu vardır.?
Çok rahatlıkla öğrene bilirdiniz.
Madem belediyenin uçan kuşa borcu vardı.
Ateşten gömleği neden giydiniz.?
Neye güvendiniz.?
Dedim ortamda bir anda ses seda kesildi.
Her kez şok oldu.
Ortamda bulunanlar böyle soruda sorulmaz ki der gibi yüzüme baka kaldı.
Başkan cık dedi.
Çuk dedi.
Konuyu kapatmaya çalıştı.
Ama nafile ben konuya şöyle devam ettim.
Büyükşehir, İl ve ilçe belediye başkanları hangi partiden olursa olsun iktidarı muhalefeti fark etmez.
Aday oldugu belediyenin bir önceki dönem borcunu bile bile bu göreve talip olduysa şikayet etmemesi gerekiyor.
Öyleki:
Ev kadını, işçi, çiftçi ve emekli her kez borcu olmayan.
Belediyeyi gayet iyi yönetir. Hizmet eder. Projelerini hayata geçirir.
Belediye Başkan makamı ağlama duvarı değil.
Çözüm yeri ve hizmet yeri olmalı,
Belediye Başkanı, yani Şehr-i emin vatandaşa hizmet etmekle yükümlü olup. Kendisine yüksek bordurolu danışman alacağına:
Bir emekliyi,
ya da bir ev kadınını
veya bir köylüyü, çiftçiyi, işçiyi kendine danışman alsın.
Farkı görsün.” diyorum.
Belediye Başkanı kendine seçim sponsoru olan birine alavere, dalavere ihale vermesin.
En kaliteki işçilik veya alımı en uygun fiyat yaptığı zaman fark ortaya çıkacaktır.
Tabiiki tasarruf etmeyi de ihmal etmeden.
Ne borç kalır.
Nede başka bir şeyi hani hep
“Elin Gavuru” deriz. Beğenmediğimiz. O elin gavur belediye başkanları neler yapıyor.
Ne yapıyor bir bakmak lazım.
Örnek mesala makam aracını mesai bittiği an itibari ile kullanmıyor.
Yolsuzluk, usulsüzlük kayırmacılık yapmıyor.
Tek farkımız biz müslüman.
Diğeri elin gavur,
Gavur belediye başkanlarını şeffaflık dahil bir çok konuda örnek vere biliriz.
Hani müslümanız. Haram yemeyiz ya..
Kimi belediye başkanları göreve HARUN gibi gelip.
KARUN gibi gidenleri bilmeyenimiz yoktur.
HARAM yemem diyenler. HARAMZADE oldu unutmayalım.
Bu arada. Şehr-i emin olup da haramdan, yolsuzluktan uzak, hizmet aşkı ile yanan. Belediye Başkanlarını tabikide tenzi ediyorum.
Büyükşehir Belediye Başkanı param yok diyor. Küçükşehir ve ilçe Belediye Başkanları param yok diyor.
Bunu diyen:
Belediye Başkanlarına sesleniyorum:
“Param yok,
Borcum çok diye ağlamayın.
Vatandaşa hizmet edin.
Tasarruf edin.
Ama hep eskiyi suçlayarak değil.
Önünüze bakın sizden sonraki de sizi suçlayacak asla unutmayın.”
Son olarak diyorumki:
İktidarı/Muhalefeti tüm siyasi parti liderlerine sesleniyorum.
“Yerel yönetimlerde ve
Belediye Başkanlığında kadınlara daha çok yer verin.
Belediyelere
KADIN eli değsin
Birde KADIN Belediye Başkanlarını görelim hizmet yarışında.
Diyorum..
Kalın sağlıcakla
Kenan Akçahaoğlu