Hayat sana yetişemiyorsa , sen hayatın hızına yetismeye bakman gerek.

Zaman hızla geçiyor , yarın belki geç olmakta olduğunu hatırlaman gerek.

Her yeni gün bir başlangıç sürprizlere hazır ve açık olman gerek.

Ne kendine haksızlık yaptır ne de karşındakine haksızlık yapman gerek.

Adil olmak olumlu bakmak hayata yeni kanlar, canlar getirdiğini görmen gerek

Olumsuz insanlardan kaçman, her şeyi çok bilmiş görünenden ise hemen uzaklaşman gerek.

Kimsenin, kimseye tahammül edemediği zamanlardayız.

Dost olmayıp gibi görünen çözemediğimiz garip insanlarla çevrelenmiş durumdayız.

Hayat kalitemiz devamlı düşmekte birbirimize vereceğimiz keşkelerden başka bir şeyimizin kalmadığı ahir zamanlardayız.

Saygı hak getirene arayıp da bulamaz olduk.

Sevgi, güveni ise bu hisleri çoktan unuttuk.

Yaşamak olgusunun ne anlama geldiğini yitireli çok zaman oldu.

Geldik gidiyoruz ne ümitlere sığındığımız, sıkıca sarılıp sonradan gevşettiğimiz bu hayatlardan.

İyimserlik hoşgörü sahibi olan çok az nesillerden biri olarak kaldık.

Gitmekte ,tükenmekte, deforme olan yeni bir nesil’i çoğaltarak iyikileri kendimize, keşkeleri sevdiklerimize yüklemekte olduğumuz zamanlardayız.

İpin ucu kaçtı galiba. saygısızlık diz boyu fazlalaştı aileler de ne gariptir ki bundan hoşnut durumda.

Öğrendikleri derme çaplı gerek sosyal medyadan gerek çevreden aldıkları çakma bilgiler onları özel bir insan haline getirdiğini zanneden azınlıklar haline getirmekte.

Tecrübeye önem vermeyen yaşanmışlıklara aldırmayan bir nesilin içindeyiz adını Z kuşağı demişler onların eline kaldıysak yandık demek ki.

Bence çok şanssızlar güzellikleri yaşayamadan medyanın tutsak haline getirmeleri çevreyi tanımadan oyun görmeden, sokak tozu yutmadan büyümekte her biri

Ebeveynlere çok iş düşmekte her dediği yapılan doyumsuzluklarına sebep olmakta olduğunu göremeyen anne babalara sahipler.

Diğer taraftan bakılınca da görevini yapmış çocuklarının isteklerine cevap vermiş anne babalar kendilerini gereksiz tatmin ettiklerinin farkındalar mı?

Çocuk dünyaya getirmek değil, onu hayata doğru bir birey olarak hazırlayıp doğru kişiliğin oluşmasını sağlamak en önemli görevlerden biri olmalı.

Hayatın hızın da kendi özbenliklerinden feragat edip dünyaya getirdiğiniz canlıya doğru eğitim vermeyen biri haline gelmek istemiyorsanız dönün önce bir kendinize bakın.

Emek, emek işlenerek eğitilerek beslenmesinden tutun her türlü sorumluluğunu almak demektir evlat diyebilmek için yoksa herkes doğurmakta….

Bu yazım sorumluluğa davet etmekte anlayana…

Emel Araz