Çok kıymetli:
Okurlarım, takipcilerim ve dostlarım.
Kısa bir süredir.
Basın/Medya alanında. “ALLAH NASİP EDERSE” STK ların en üst yapısı olan.
“KONFEDEDASYON BAŞKANLIĞI”
Görevine talip olduğumdan dolayı KONFEDERASYON çalışmalarında yoğunluk yaşamam nedeni ile malesef.
Yazı yazmaya fazla zaman ayıramadım.
Bu nedenle şahsımı ve yazılarımı merak eden.
“Neden yazmıyorsun” diyerek arayan soran mesaj atan.
Tüm okurlarıma, takipcilerime ve dostlarıma sonsuz teşekkür ediyorum.

Değerli okurlar:
Gelin ülkemizde konut sorununa bakalım neler oluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu açıklamada.
Sıfır inşaatlardan hiç evi olmayanlar sıfır yeni inşatdan ev alması durumunda kredi faiz oranları cazip olduğunu belirtti.

Mesala dersek:
Sıfır ev fiyatları iline, yerine konumuna göre en az.
1,5 ile 3 milyon arasında değişiyor.
1 milyon kredi kullanacak bir kişi yaklaşık 15 bin 2 milyon kredi kullanan ise 30 bin geri ödeme yapması gerekiyor.
Bu kadar miktarı geri ödeyecek ne kadar babayiğit var bilemiyorum.
Yani kısaca Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın açıkladığı rakamlarda ev alacak kişi sayıyı oldukça az olacağı bir gerçek dir.
Asgari ücretli veya çalışan işçi memur bu şart ve koşullarda ev alabilir mi..?
Ben pek sanmıyorum.
Ama;
Elbetteki istisnalar olacaktır.

Öncelikle ev fiyatlarından köpüğün alınması gerektiğine inanlardanım.

Yani bir senede ev fiyatları neden bu kadar yükseldi.
1 – 1,5 sene önceki ev fiyatlarına şöyle bir bakacak olursak.
Benim bulunduğum semt,
Ankara – Keçiören”de en fazla 300-400 bin olan ev fiyatları şimdi.
1 milyon dan aşağı değil ne oldu da fiyatlar bu kadar.
Yükseldi bilen varmı.?
Sanki o eski ev yıkılıp yerine yenisimi yapıldı.
Tabiki hayır.
Malesef:
Sıfır binalarda malzeme pahalılığı ikinci el evlere faiş fiyat olarak yansıdı.

Konutlarda yapılan.
Bu fiyat artışı malesef..
Ev sahibi kiracı arasında.
kira artışı tartışmalı hale geldi.

büyük şehir küçük şehir fark etmiyor.
2+1 ev kirası 4 bin lira olmuş,
Ev sahiplerine:
El vicdan.
El insaf diyorum..!
Ayrıca:
Kimi ev sahibi pahalılığı bahane ederek.
Kiracıdan nerede ise yüzde yüzün üzerinde zam talep etmeye başladı.
Kiracı itiraz edince ise işine gelmiyorsa evi boşalt diyecek kadar.
Zalimleştiler.
Kiracı ne yapsın.
Tek kelime kiracıların. Allah yar ve yardımcısı olsun diyorum.
Bana göre
konutlardaki kira artışı malesef ev sahibi kiracı arasında tartışmaya sebep olmaya başladı

Öncelikle ev fiyatlarından köpüğün bir şekilde alınması gerektiğine inanlardanım.

Peki konutlarda fiyat köpüğü nasıl alınacak.
Bana göre çok basit
Örnek verecek olursam.
Hani konut alım satımı yapılırken.
Belediyeden RAİJ alınması gerekiyor.
“SATILACAK GAYRİMENKULUN RAİJ BEDELİ ALINMAZ İSE TAPUDA SATIŞ YAPILANIYOR”

Lakin konut satanlar uyanık kurnazya belediyeden aldıkları RAİJ bedelinin çok çok üstünde evini satarken TAPUDA BELEDİYE RAİJ bekelini göstermekte bu sayede.
Tapu harcı daha az ödemekle birlikte.
Buda Devletten alanen ve resmen:
“VERGİ KAÇIRMAK ANLAMINA GELMEKTEDİR”
Örnek:
Konut satan sattığı evin belediyedeki RAİJ bedeli 300 bin buna karşılık tapuya alan satan 4-5 bin lira vergi öderken.
Konut satan 1200 yani “bir milyon ikiyüz”sattığı zaman belediye 1200 bir milyon ikiyüz bin RAİJ vermiş olsa alan satan tapu harcı olarak en kötü ihtimalle 40 bin lira vergi ödemek zorunda kalacak.
Kısacası konutlarda yüksek fiyatın önüne belediyelerdeki KONUT RAİJ bedelini konutun şimdiki fiyatına çıkarması ile önüne geçile bileceği gibi hiç kimse de vergi kaçırmayacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kararname ile RAİJ bedelini yükseltmesi durumunda.
Alan satan vergi kaçırmayacağı gibi geriye dönük satılan konutlarda incelemeye alınmalıdır.
Türkiye de hemen hemen tüm şehirlerde nedense hep daireler 3+1 veya 2+1 inşa ediliyor.
Bence ülkemizde 1+1 evler daha yaygın olmalı isteyen istedigi evi almalı.
Allah aşkına 3+1 2+1 1+1 hepsinden inşa edilsin herkes bütçesine göre ev alsın otursun.

Şuna da değinmek isterim. Sosyologlar ve ekonomistler bu kira olayını araştırmaları gerekir ki ne kiracı ne de ev sahibi üzülsün. Bütün kiracılar ev kiralarının yüksek olduğu kanısındalar ve bu konudan dertliler.

Bir kişi düşünün, çalışmış didinmiş yatırım amaçlı ev almış. Kiracı söylene söylene kira öderse, giderken borç takıp giderse, ev nasılsa kendi malı değil diyerek hor kullanımdan dolayı her tarafına tadilat yaptırmak zorunda kalırsa sizler oturmak için evi olan bir insana kiraya vermesi için bir başka insan için yatırım amaçlı nasıl ev aldırtabilirsiniz. Hiç kimse ev almaz ise kiracılar nasıl oturmak için nasıl ev bulabilecek?. Ayrıca ev sahibi için asıl dert olan her sene devlete ödemesi gereken vergileri de düşünürsek…

Bu zıtlık böyle devam ederse kiracının verecek parası olsa dahi gün gelir oturacak ev bulamayacağı kesin.

Eskiler derdi ki, “Boş köşen varsa taş yığıver”.
Hem kiracı olmak zor hem de ev sahibi olmak zorlaştı.

Konutda fiyat artışının önü alınmaz.
Ev sahipleri kiracıya zulüm etmeye devam ederse.
Yani kısaca:
İyice fahişlenen kiralar ve vicdansız ev sahiplerinin vicdansız kira artış talepleri sonucu göçebe hayatına geçmeye karar vermek zorunda kalacağız.

Yada hadi gel köyümüze geri dönelim misali:
Evli evine KÖYLÜ köyüne göç edecek duruma gelecek.
Karavan almaya kalksak. KARAVAN fiyatları konut parası en iyisi:
“ŞEHİRDEN GÜRÜLTÜDEN UZAK”
Elektrik, su, doğlağaz faturası olmadan.
Teknolojiden bi haber.
Dağa, ORMANA yada.
Torosların eteğine eş dost obalar kurup kıl çadırda yaşamalı.
4 tavuk alıp yumurtasını yerken.
4 keçi alıp sütünü, yoğurdunu yemeli.
Soğuklarda ise börkümüzü giyip odun ateşinde çay içmeli..
Velhasıl;
Anadolu bozkırında yeni nesil Köroğlu Destanları yazmalı.
1- 2 bin liralık kiraya 3- 4-5 bin lira diyen fütursuz ev sahipleri, dört duvarınız da sizin olsun..
Demeli:
“Ne güzel hayal değilmi”

Benimle kalın..!
Takip de kalın..!
Sağlıcakla kalın
Kenan Akçahanoğlu
Araştırmacı Gazeteci