Ankara – İstanbul Hayvan Hakları Platformları: Sokak Köpekleri Uyutulamaz
Ankara – İstanbul Hayvan Hakları Platformları hükümetin sokak hayvanları ile ilgili kanun teklifine basın açıklamasıyla sert tepki gösterdi.
Basına ve kamuoyuna duyurumuzdur!
Sokak köpekleri ile ilgili mevcut krize, en sağlıklı yaklaşım, ancak daha geniş bir
perspektiften değerlendirme yaparak mümkün olabilir.
Hayvanlara olan sevgisi ve merhametli tutumuyla dünyada örnek gösterilen bir toplumken,
tüm sokak köpeklerinin öldürülmesinin tartışıldığı günlere nasıl geldik?
Köpekler mahalle sakiniyken neden düşmanımız oldu? Hayvan Hakları konusunda yıllar
içerisinde kat edilen yolun gerisine düşmeyi nasıl başardık?
Sokak hayvanlarına yönelik uzunca bir süredir sürdürülen kirli propagandalar ve karalama
kampanyalarının temeli aslında, Havrita denilen, köpekleri hedef haline getiren, insanlık dışı
köpek fişleme haritası ile atıldı denebilir.
Buna müteakip olarak da sosyal medyada, sadece köpek düşmanlığı yayma amacı güden,
peşpeşe, pek çok trol hesap ortaya çıkmıştır.
Bu hesaplara en büyük desteği ise gene sokak
hayvanlarını canavarlaştıran, ülkede insan köpek çatışması varmış gibi gösteren bazı medya
kuruluşları vermiştir. Çoğu yurt dışından gelen başı sonu kırpılmış videoların masa başında
hazırlanan senaryolarla birleştirilip kamuoyuna servis edildiği haberler ile halk köpeklere
karşı her geçen gün daha fazla düşman edilmiştir.
Medyanın yaydığı nefret dili ve korku neticesinde, sokak hayvanlarına şiddet ve işkence bir
memleket rutini haline gelmiştir.
Sokak hayvanları bu ülkenin gerçeğidir. Ama ne yazık ki saydığımız sosyal medya
çığırtkanlarının örgütlenerek yaptığı toplama ve itlaf çağrıları hayatta karşılığını bulmuş ve
hayvana yönelik şiddet, özellikle de son yıllarda ciddi bir tırmanışa geçmiştir.
Yürütülen tüm bu karalama kampanyaları ülkenin en önemli ve birincil sorunu köpeklermiş
gibi göstermeyi başarmıştır.
Hal böyleyken bazı siyasiler de düne kadar mahalle sakini olan dostlarımızın özgür
yaşamlarına müdahale etmek isteyen ve yaşam haklarını yok sayan konuşmalarla, tüm
toplumsal değerlerimizi çiğnemek pahasına da olsa, köpek nefreti akımına kendini
kaptırmıştır.
İpin ucu kaçınca ülkede hayvanlar kadar hayvan hak savunucuları “mama lobisi” ve
“itetapar” gibi sıfatlarla aşağılanarak sözlü ve fiziksel saldırılara maruz kalmışlardır. Bu
ülkede kedi, köpek beslediği için insanlar öldürülmüştür.
Sokak hayvanlarını ve hak savunucularını hedef tahtası haline getiren, toplumda kutuplaşma
ve çatışma yaratmayı başaran bu dezenformasyon, derhal kontrol altına alınması gereken
ciddi bir sorundur.
Ülke genelinde terk edilen, şiddete, tecavüze uğrayan, vahşice katledilen hayvan sayısı
giderek artmaktadır. Türkiye’de geçtiğimiz yıl ortalama olarak 1 milyardan fazla hayvanın yaşam hakkı gaspedildi, milyonlarca hayvan işkence, şiddet ve istismar yaşamaya devam
etti.
Soru şu: Hayvanlar bu kadar nefreti hak edecek ne yaptı ve çözüm ne?
Görülüyor ki kimse gerçek ve kalıcı bir çözümün peşinde değil.
Köpeklerin toplu olarak öldürülmesi mevcut kriz için asla bir çözüm olamaz. Sokak
köpeklerini tehlikeli nitelendiren insanlar, toplum barışı için çok daha tehlikelidir.
Hayvanlara yönelik istismar durdurulması gerekirken, onları toplamak ve öldürmek adına
kolların sıvanması kabul edilemez.
Münferit olayların, nedeni, niçini araştırılmadan, ülke çapında köpekleri katletmek için bir
bahane olarak kullanılması hatalıdır.
Arkasındaki bilimi dikkate almadan sokak hayvanlarını öldürmek, sağlıklı ve barışçıl bir nesil
yetiştirme şansını da riske atmak demektir.
Çünkü katliamın etkileri insanların zihinlerinde kalıcı hasarlar bırakacaktır.
Aşağıdaki kısa ve öz arşive bakmak bile hem hafızaları tazelemeye hem de bizleri gerçek
sorular hakkında düşünmeye itebilir.
Şiddet ve nefretle bir yere varılamaz. Şiddetin hiçbir türüne tolerans göstermeyelim. Bunu
sadece hayvanlar için değil, toplumda yaşayan herkesin iyiliği için yapalım.
Tarih, denenmiş ve asla çözüm olmamış katliamların utancını ve acısını bizlere defalarca
yaşatmıştır.
Artık kendimizi doğru yerde konumlandırma, ileriye doğru proaktif bir adım atma ve tarih
sayfalarına insanlık adına gurur verici notlar düşme zamanıdır!
Saygılarımızla
ANKARA – İSTANBUL HAYVAN HAKLARI PLATFORMLARI
Haber
Yasemin Tiryaki Acar