Zihnimizdeki biz….!
Zihin mi aklımızı yönetir ?aklımız mı zihnimizi ? Gün içerisinde kafamızdan milyarlarca düşünce geçer bunlar o kadar meşgul eder ki bizi gerçek düşüncelerimize konsantre olamayız.
Bizi yönetmesine izin verirsek zihnimiz bilinçaltımız da çocukluktan kalma dataları uygulama yoluna girer.
burada bizler hiç bir zaman biz olamayız sadece yönetilen biri oluruz.
içimizdeki her ses bize çözüm getirmekten öte bizi daha bir kaosa sürükler alt bilinçaltımız tembeldir verilere göre çalışır,yeniliği kolay kabul etmez bu sesleri de ondan duyarız.
Yapmamız gereken yeni olasılıkları kabul ettirmemiz de ısrarcı olmamız gerekiyor bilinçaltımızda.
Bu hemen hemen her konuda böyle ısrarcı olmazsak Hayatı rahat yaşayamayız.
Bunu fark etmemiz , çevremizdeki değersizliklere verilere cevap bulmamız bunun üzerinde çalışarak süreklilik kazandırmak gerek.
Özel hayatta da, iş hayatında da böyle tekrar tekrar olayları yaşamamak döngülere tekrar deneyimlememek için kendimiz olmaya başlamamız vede başarmanın yollarını aramamız gerekmiyor mu?.
Herkes kendi hikâyesinde ki var oluşunu olduğu gibi kabul eder değiştirmesi gereken yerlerde özeni ve önemi verirse kendine ve Dünyaya geliş sebebi ne saygı duyar.
Bizleri diğer canlılardan ayıran tek şey akıldır.
Kullanmasını bilirsek doğru uyarlayabilirsek o çok aradığımız huzuru değil huzur gelir bizi bulur.
Çocukluktan itibaren bilinçaltında bize mıknatıs gibi yapışan abuk subuk datalar vardır, anlam veremediğimiz karmalar zihnimizin devamlı mesgul ,rahatsız eder bunu hissettiğimiz anda farkındalığımızı burada başlatırız.
Dünyevi işlerin boş olduğuna hiç bir anlamı olmadığına sağlığın herşeyden önemli olduğunu gereksiz tatminsizlik lere dur diyebilmektir yaşamak .
Değişimde burada başlıyor işte karanlıkların içinde sorgulamalar kendini arayışlar
Bu Tabii ki birden olmayacaktır hayattan alacaklarınız verdiklerinizden daha fazlaysa bunu irdeleme hareketine girersiniz amaçlar farklılaşır görüşler değişir ve kendilerine keşfetme yolunda ilerler benim gibi,sadece kendinle derdi olanlar başkalarıyla uğraşmaktansa kendini çözmeye çalışırlar. Sevgiyle kalın.
Emel Araz