Şekil renkleri

Metin renkleri


Bizi Sosyal Medyada Takip Edin

PROF. DR. NUR ACAR GÖÇGİL’DEN ‘AKILLI LENS’ UYARISI:

1 sene önce
43 izlenme
Favorilerime Ekle
Favorilerimden Çıkar
Lütfen bekleyiniz...
Geniş Ekran Dar Ekran
Reklam 20 saniye sonra kapanacak.
Reklam
Reklamı Geç

Halk içinde parlak zeka lens adıyla son zamanlarda popülerliği gittikçe artan multifokal göz içi mercekler (lensler) ve diğer lens çeşitleri ile alakalı merak edilenleri aktaran Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, mercek seçiminin hastanın kişisel durumu ve ihtiyacına bakılırsa yapılması gerektiğini vurguladı. Her hastaya multifokal mercek takılamayacağı mevzusunda uyarıda bulunan Prof. Dr. Göçgil, “Üveit, sarı noktayı etkileyen bazı rahatsızlıkların olduğu durumlarda bu lensler kullanılamamaktadır. Katarakt ameliyatı öncesinde gözün anatomik yapısına, sağlık durumuna ve kişinin yaşamı ile ihtiyacına bakılarak, hastanın gününü iyi mi geçirdiği, beklentisi şeklinde faktörler dikkate alınmalı ve her bir göze en müsait mercek seçilmelidir.” dedi.

Özellikle katarak cerrahisinde önemli bir yere haiz olan göz içi lenslerde hızla gelişen teknolojinin de gelişimi ile birlikte günümüzde birçok yenilik görülmeye devam ediyor. Hastalar için büyük kolaylık sağlayan bu göz içi merceklerin doğru tarzı ise büyük önem taşıyor.

Yeni nesil göz içi lensler yardımıyla uzak görme ile beraber yakın görmenin ve astigmatizmanın da düzeltilmesinin olası olduğunu özetleyen Göz ve Retina Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, halk içinde parlak zeka lens adıyla popülerliği gittikçe artmaya başlayan multifokal lensler (göz içi mercekler) başta olmak suretiyle diğer lens çeşitleri hakkındaki merak edilenleri aktardı.

DOĞAL MERCEĞİMİZİN UYUM YAPMA ÖZELLİĞİ AZALMAYA BAŞLADIKÇA YAKIN GÖZLÜĞÜ İHTİYACI DUYUYORUZ”

Göz içi lens uygulamasıyla hastaların görüş kalitesinde artış elde ettiğimizi söyleyen Prof. Dr. Göçgil, “Gözlerimizin içerisindeki naturel merceğimiz uzağa ya da yakına baktığımızda değişik mesafeleri daha net algılayabilmek için öne veya arkaya hareket ederek adapte olmakta ve bizim net görmemizi sağlamaktadır. 40 yaşına kadar bu hususiyet muntazam çalışırken bu yaştan sonra kişiden kişiye farklı olmakla beraber bozukluk yaşanmaya adım atar ve yakın gözlüğü kullanma ihtiyacı duyarız. Hastanın kataraktı var ve ameliyat olması gerekiyorsa ameliyatta göz içerisine yerleştirdiğimiz lensler yardımıyla bu sorunu muayyen oranda giderebilmekteyiz. Hastanın uzak ve yakın görüşünde rehavet yaşaması amacıyla, aynı multifokal gözlükteki prensiple değişik mesafelerde görmeye destek olacak refraktif ve difraktif göz içi lensleri de kullanabilmekteyiz.” dedi.

MONOFOKAL GÖZ İÇİ MERCEKLER EN SIKLIKLA KULLANILAN LENSLERDİR”

Göz içi merceklerin optik özelliklerine göre monofokal (tek odaklı), multifokal (çok odaklı; refraktif ve difraktif yapıda) ve torik olmak suretiyle üç ana gruba ayrıldığını belirten Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, “Torik lensler monofokal ve multifokal göz içi merceklere de uyarlanarak kullanılabilmektedir. Monofokal lensler günümüzde en çoğunlukla kullanılan lenslerdir. Yakın ve orta mesafede görmeyi destekleyen lenslere ise multifokal lens adını vermekteyiz. Multifokal lensler iki veya daha çok odak mesafesi sağlamaktadır. Bu lenslerde birincil odak noktası uzak, tali odak noktası yakın, üçüncül odak noktası ise orta mesafedir. Çok değişik optik prensipleri olan bu bu lensler, refraktif ve difraktif olmak üzere iki değişik optik tasarımına da haizdir. Günümüzde hastanın astigmatizması eğer düzenli ve gözün en öndeki şeffaf katman olan korneadan kaynaklanıyorsa, 0,75 D ve üzerindeki astigmatik bozukluklar katarakt ameliyatı sırasında torik göz içi lens (T-GİL) uygulaması ile düzeltilebilmektedir.” Şeklinde konuştu.

EDOF şu demek oluyor ki extended dept of focus, odak derinliği artırılmış göz içi merceklerin hastanın uzak görme kalitesi bozulmadan 60 santimetre mesafede de görme sağlayabileceğini belirten Prof. Dr. Göçgil, “Örneğin hasta büyük ekrandaki makaleleri veya otomobil kullanırken göstergeyi görebilir; ancak 35cm ve daha yakında kitap okuyacaksa bir yakın gözlüğü kullanma ihtiyacı hisseder. Hasta memnuniyetinin yüksek olduğu bu lensler multifokal ve trifokal merceklerin kullanımının hasta için uygun olmadığı durumlarda tercih edilmektedir.” ifadelerini kullandı.

AKILLI LENS TERİMİ DOĞRU BİR TERİM DEĞİL”

Halk arasında “parlak zeka lens” adıyla son zamanlarda popülerliği gittikçe artan bir başka lens türü olan trifokal lensler ile alakalı da bilgi veren Prof. Dr. Göçgil, “Akıllı lens terimi aslen doğru bir terim değildir. Çok odakı lens grubuna dahil olan bu lensler halk içinde zeki lens ismiyle anılmakta ve bilimsel olarak yanlış kanılara da sebep olmaktadır. Bazı hastalarımız bunu iletişim lens gibi rahat takılıp çıkarılabilen bir yöntem sanarak başvurmaktadırlar. Bu lensler uzağı, yakını ve ara mesafeyi göstermeyi hedefleyen çok odaklı merceklerdir. Trifokal lensler, gelen ışığın bölgeler içinde odaklanılan alana bakılırsa hastaya hem yakını bununla beraber uzak nesneleri net bir halde görme kapasitesi sunmaktadır. Gözlüksüz olarak okuyabilme şeklinde beceriler kişiden kişiye değişmekle beraber genellikle bu lenslerin her iki göze de yerleştirilmesi en olumlu sonuçları vermektedir. Lenslere beynin uyum sağlaması ve görmede iyileşmenin sağlanması 6-24 hafta benzer biçimde bir süreyi alabilmektedir.” açıklamasında bulundu.

LENS SEÇİMİ HASTANIN KİŞİSEL DURUMUNA VE İHTİYACINA GÖRE YAPILMALI”

Her hastaya multifokal lens takılamayacağı konusunda hastaları bilgilendiren Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Örneğin sarı noktada hastalığı olan kişilerin çoğuna multifokal lens takılması önerilmez. Mercek tarzı hastanın kişisel durumuna ve ihtiyacına bakılırsa dikkatle yapılmalıdır. Üveit, ileri aşama glokom şeklinde birtakım hastalıkların olduğu durumlarda da bu lensler kullanılamamaktadır. Kullanılacak göz içi lensin seçiminde hastanın detaylı bilgilendirilmesi, gözün anatomik uygunluğunun yanısıra hastanın beklentilerini ve günlük aktivitelerini tam olarak öğrenerek ameliyat ondan sonra hangi tip mercek seçimiyle memnun olacaklarını dikkatlice aktarmak müsait olur. Nitekim bu mercekler gözümüzün içerisindeki organik lensimizin görevini almakta ve günlük takıp çıkarılma şeklinde bir seçenek bulunmamaktadır. Tekrar gereken ameliyatları da ek risk taşımaktadır.

CERRAHIN BİLGİLİ VE DENEYİMLİ OLMASI SON DERECE ÖNEMLİ”

Cerrahin konu ile alakalı bilinçli ve deneyimli olması seçilecek göz içi merceğin tespiti açısından da son aşama önemlidir. Gözün anatomik yapısına, esenlik durumuna ve kişinin hayatı ile ihtiyacına bakılarak, hastanın gününü nasıl geçirdiği, beklentisi gibi faktörler dikkate alınmalı ve her bir göze en uygun mercek seçilmelidir.

Reklam
Kullanıcı
Mustafa Doğan
Kanalda toplam 2544 adet video bulunuyor.
BU VİDEOYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorum Yap

Bu konuya henüz bir yorum yapılmadı.