İNSAFSIZCA HAYALLERİMİZ ÇALINIYOR…
Hepimizin doğumundan itibaren, kendimizi bildiğimizden beri olması gayet normal saf temiz olan hayallerimizle büyüdük her birimiz.
Sıcak mutlu bir yuvada hayata gelmek, saygılı sevgili bir ailede büyümek iyi bir eğitimle istediğimiz mesleğe geçiş yapabilmek..
Sonra öğrendiklerimizi pekiştirerek mutlu bir evlilik yapmak, kendi standartlarında kendi göreneklerine uygun ,insana değer veren ilerde çocuklarına iyi bir ebeveyn olacak ilkeli adaletli yaşayabilmek şartı ile yapılması gerekenler var elbette.
Bunlar neler mi?
Evlenmeden önce bireyler mutlaka sağlıklarını her yönden kontrol şartı olmalı kan uyumları ailelerin de dahil evliliğe uygun olup olmadıkları test ettirerek evlenmeliler özellikle psikolojik yönden …..! Şiddetten uzak kişiler mi?Evliliğe hazırla mı? vs.
Sonuçlarını acı bir şekilde aldığımız bu durumları artı kaldırma zamanı gelmedi mi?
Evlenmek Bu kadar basit olmamalı…
Aşk meşk hepsi hikaye ,saygı, sevgi,sorumluluk ,uyum,güven olmadıkça aşık olduk laflari sadece cahillerin tekelindeki savunması olarak kalmalı..
Bu yüzden herkesin kaç yaşında olursa olsun önce eğitim almaları ,bilinçlenmeleri ,farkındalıkları bulmaları şart diyoruz..
Evet hayallerimiz çalındı demistik;
Burada ufak bir anımla noktalamak istiyorum Çok seneler önce ilk defa bir köy düğününe götürdüler beni bu halıların meşhur olduğu köydü heyecanlıydım ,çetin bir kış vardı o yıl…Uzun bir yolculuktan sonra düğün evine geldik herkes de bir telaş gelin almaya gidilecek..erkek tarafı olarak gitsekte damadı hiç sağlıklı bulamamıştım gözüm tutmamış tı yani.Devamlı etrafa küfürler ediyordu siddete meyilli birisiydi ,neyse gelini almaya gittik saçlarının yapılması makyajının yapılması benden istendiğinde katkım olabilir diye kabul ettim şaşırmamalıyım farklı buldular beni demekki İstanbul dan gelen sarışın gelindim nede olsa…….
çok isteksizdim gelin başı yapmak için karşımda en fazla 16 yaşlarında dünyalar güzeli bir kız duruyordu Aslında makyakjada ihtiyacı da yoktu.bunlar olurken aramızda samimiyet oluştu aynı zamanda bende ki çelişkide.
Evlenme diyeceğim hayallerini yıkacağım
O adamdan koca olmaz seni üzer diyeceğim diyemiyorum keşke diyebilseydim.
Evet kızı aldık dönüyoruz Davullar zurnalarla düğün yapıldı takılar takıldı o kızın gözündeki Ümitsizliği hayatım boyunca unutamıyorum Düğün değilde ölüme gidiyordu. Ben kolay kolay hislerimde yanılmam bunu böyle hissediyordum herkes odalarına çekildi Sabah oldu yine düğün devam ediyor geline gelinlik giydirecek abla giydirsin demiş benim için, amaç benimle biraz konuşabilmek giyinirken öyle bir soru sordu ki..
Abla kimseye bir şey söylemezsen sana bir şey söyleyeceğim dedi tabiki söylemem dedim yakasını açtı boynunda diş izleri morluklar kan oturmaları var dı dondum kaldım sadece soruyu güçlükle duyabildim. Sizin eşleriniz de böyle mi yaptı?
Ne cevap verebilirsiniz yeni hayatına başlayacak olan böyle bir mahsun, savunmasız ,güzeller güzeli kıza?
İçimden gelen mi? eşyanı hemen git topla ailenin evine demek vardı, tabiiki diyemedim.
Dedim ki seni ilk defa görüyor ya heyecanlanmış tır. Yapmamasını acıdığını söyle diyebildim.
Gözlerimdeki yaşı görmemesi için ikide bir dönüyordum çok zordu benim için o anlar.
Sanırım bu nasihatımı hiçbir zaman söyleyemedi kocası olacak yaratığa ki.. iki çocuk doğurduktan sonra beni düğüne götürenlerden aldığım haber genç yaşta hayata veda edişiydi. Çok üzülmüştüm söyleyemediklerime.
Yaşanmamış hayalleriyle ümitleriyle bir hayatın bitişine ……
Ne kadar acı değilmi?
Bir taraftan da kurtulmuş
diyebiliyorum şiddet te olunca haksızca belki de Doğruca….
Lanetliyorum bu evliliğe tüm vesile olanları NOKTA.
Emel Araz