DÜNYA VE DÜNYALIK SEVGİSİ, İNSANA YATIRIMI BİTİRDİ.-
Değerli okuyucularımız, herkese dua ve
selamla yazıma başlıyorum. Âlemlerin, Peygamber Efendimiz’in (asm) hürmetine yaratılmasına dair kutsî hadisler yani “manası bakımından Allah Teala katından, lafız bakımından Peygamber Efendimiz’den (asm) olan hadisler” bulunmaktadır:O kutlu peygam-
berin hürmetine bu kainat yaratıldı.Cenabı
Allah’ın en şerefli varlıkları olan insanlarla bu
dünya şeref kazandı.Alemlere rahmet olarak
gönderilen son peygamber Hz Muhammed
(s.a.v) hayatı boyunca, tüm mücadelesi insan
kazanmak, adına yatırımlarla geçmişti.
Malum olduğu üzere Hz. Peygamber kalın bir kamıştan örülme hasırın üzerinde yatardı. Öyle ki, üzerinde gecelediği zaman hasırın çukurları vücudunda izler bırakırdı. Onun bu halini bilen komşularından Medineli bir kadın, Efendimiz (a.s)’a bir hediye sunmak istedi. Hurma liflerinden doldurmuş olduğu bir döşeği getirip Hz. Peygamber’in evine bırakıverdi. Resulallah Efendimiz o saatte evde bulunmuyordu, hanımı Hz. Aişe Validemiz (r.a)’e: “Bunu ben Resulallah Efendimiz (a.s) için kendi imkânlarımla hazırladım, getirdim. Onun hasır üzerinde yatıp uyuduğunu duydum. Buna gönlüm razı olmadı. Bu nedenle ona bir hediye sunmak istedim” dedi Hz. Aişe Validemiz, bu iyi niyetli komşu kadının hediyesini reddetmedi. Hz. Peygamber’in her zaman yatıverdiği hasırın üzerine komşu kadının getirdiği döşeği serdi. Akşam olunca, Resulallah (s.a.v.) eve geldi, her zaman yattığı hasırın üzerindeki döşeği görünce şaşkınlıkla sordu:.
Bu nedir yâ Âişe?”
Hz. Âişe validemiz:
“Yâ Resulallah! Bunu Medine’nin hanımefendilerinden birisi sizin için kendi imkânlarıyla hazırlamış. Size hediye etmek için getirdi. Ben de rahat edesiniz diye onu sizin hasırın üzerine serdim” dedi.
Resulallah (s.a.v.); “Yâ Aişe, bunu hemen topla ve sahibine iade et. Vallahi ben isteseydim, Allah sağımda ve solumda altından ve gümüşten dağlar yaratırdı. Ama ben bütün bunları istemiyorum”dedi. Benim bu tercihim, gönüllü bir tercihtir. Ben ebedî olana, bitmeyene, sonsuz ve kalıcı olana yatırım yapıyorum” der gibi bu sözleriyle Peygamber Efendimiz(a.s)Evet değerli okuyucularımız, in-
san ve insanlığa, bir pusula ve hakikate açılan
bir pencereyi, bir kurtuluş reçetesi mahiyetin-
de idrak ve tefekkür eden insanlığa mesajını
vermektedir.Biz bugün insan ve insanlık ola-
rak nerdeyiz? Ne yapıyoruz?Neden dünya ve
dünyalıklar için, insanlık vasfımızı, ve ebedi
dünya hayatımızı feda ediyoruz.Neden bir tür-
lü uyanamıyoruz?Farkındamısınız bugün sa-
dece maddiyat ve çıkar hayatlarımızı istila etti.
Maalesef insanlıkmış, insanmış, açmış, tok-
muş, hastaymış, doğru ve yanlışa bakmadan
yaşıyor ve yaşadığımızı mı zannediyoruz?
Hayır belki soluk alıp veriyoruz, kalbimiz ve
nabzımız atıyor, ama bu uzuvlar İnsani yatırım-
lara kapanmış, dünya ve dünyalıklara yerini bı-
rakmıştır.İşte bu dünya sevgisi, insan ve insan-
lık sevgisinden büyük olunca, maneviyatçılık-
tan maddiyatçılık ve menfaatizm iklimini yaşı-
yoruz.Bu kaotik iklim tüm yaşamlarımızı insan
merkezli bir anlayıştan uzaklaştırıp, özden bizi
bizden alıp; sözde bir insanlıkla başbaşa bırak-
mıştır.Biz kendimiz olamadığımız için, içten ve
kalpten doğallığımız kalmadığı için, insan ve
insanlğa katkı sağlayamıyoruz.Bugün dünyada
ve ülkemizde zuhur eden sorun ve sıkıntıların
ana nedeni, insan ve insanlığa olan yatırımlar-
dan uzaklaşma kaynaklı sorunlardır.Dünya ve
dünyalıklar için özümüzden, yarınlarımız, ve
ahiretimizden olmayalım.
Saygı ve sevgilerimle