Şekil renkleri

Metin renkleri


Bizi Sosyal Medyada Takip Edin

ALAVARA KOYU İLE İLGİLİ SEVİNDİRİCİ KARAR

3 sene önce
123 kez okundu
ALAVARA KOYU İLE İLGİLİ SEVİNDİRİCİ KARAR

DATÇA ALAVARA KOYU KARARI DATÇA HALKINI VE ÇEVRECİLERİ SEVİNDİRDİ

Datça” nın cennet köşelerinden Alavara Koyu’ nun Dogal Sit derecesinin düşürülerek yapılaşmanın önünü açacak olan kararın Muğla 2. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesi çevrecilerin ve Datça halkının sevinmesine neden oldu.
Av.Ali Kurt konu hakkında değerlendirmede bulundu.
‘Muğla İli Datça İlçesi Emecik Mahallesi Alavara mevkiindedeki 1. derece (Mutlak Korunması Gereken Hassa Alan) niteliğindeki doğal Sit Alanının koruma derecesinin düşürülerek bir kısmının 2. derece (Nitelikli Doğal Koruma Alanı) ve bir kısmının da 3. Derece (Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı) olarak değiştirilmesine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 10.02.2020 tarihli oluru’nun iptali için Datça Belediyesi Muğla 2. İdare Mahkemesinde iptal davası açtı. Ben de 35 çevre gönüllüsü vekili olarak bu davaya katılma isteğinde bulundum. Mahkeme bu isteğimizi kabul etti ve davaya katıldık.

Mahkeme davalı Bakanlığın savunmasını istediğinde Bakanlık hem yazılı savunma yaptı hem de bu işlemin sebebini oluşturan Ekolojik Temelli Bilimsel Rapor adını verdiği ve tüm Türkiye için bir emlak şirketine hazırlattığı bütün sit alanlarının yeniden değerlendirildiği, 2016 yılında hazırlanmış bir raporun sadece Datça ile ilgili bölümünü gönderdi. 2016 yılında hazırlattırılan bu raporun bir örneğini almak için yüzlerce kişi başvurmuş ve bilgi edinme hakkı kapsamında bu raporu istemişti.

Bakanlık raporun tamamını mahkemeden de saklayınca mahkemeye başvurduk ve raporun tamamının dosyaya sunulmasını istedik. Rapor dosyaya sunuldu. Bu aşamadan sonra mahkemece beş kişilik bir bilirkişi heyeti atandı, bu sırada dosyaya gelen bir evraktan aynı işlem için Muğla Büyükşehir Belediyesinin de aynı mahkemede dava açtığı öğrenildi. Bilirkişi heyeti olay yerini inceledi ve çok geniş bir rapor hazırladı.

Bu raporda “…dava konusu sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım doğal sit statüsünde değerlendirilen poligonun, doğal alanlarla çevrili ve bir ucu deniz ile bağlantılı olan TARIM ALANI olduğu ve bu alanın uzun yıllardır insan etkisi altında kalan ve antropojenik baskılar altındaki alanlar olduğu, söz konusu inceleme alanını bir bütün olarak değerlendirdiğimizde etrafındaki doğal alanların ekolojik bütünlüğünü ve devamlılığını sağladığının gözlemlendiği, alanda tespit edilen türlerin büyük bir çoğunluğu doğal alanda görülmüş olmakla birlikte literatür çalışmalarında yarımadanın SON DERECE YÜKSEK ORANDA NADİR VE ENDEMİK BİTKİ ÖRTÜSÜNE sahip olduğu ve davaya konu poligonların bu alanlarla ekolojik bütünlük içinde olduğunun gözlendiği” “…Nitelikli Doğal Koruma Alanları olarak belirlenen doğal sit poligonunun mevcut yapısı, jeomorfolojik durumu, flora, fauna yapısı, ekolojik bütünlük doğal birtki örtüsünün örtme yüzdesi, ayırıcı doğal veay yapay eşikler ile arazi örtüsü dikkate alındığında; güneydeki Kesin Korunacak Hassas Alanlar ile aynı flora yapısında olması ve floristik açıdan arada ayırıcı herhangi bir doğal eşiğin bulunmaması, nedeniyle Kesin Korunacak Hassas Alanlar doğal sit statüsünde değerlendirilmesi gerektiği, Kesin Korunacak Hassas Alanlar ile çevrili, son derece hassas bir eko sisteme sahip Datça yarımadasında davaya konu karar ile belirlenen Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım alanları poligonunun Nitelikli Doğal Koruma Alanı olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu koruma statüsünün ekolojik bütünlüğü koruyarak koruma amacına uygun olarak bu alanlarda izin verilen şekliyle TARIMSAL KULLANIM FAALİYETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİNİ DE OLANAKLI KILACAĞI…1 ifade edilerek davaya konu Bakanlık işleminin kamu yararına uygun olmadığı iptali gerektiği yönünde rapor vermiştir..

Geçtiğimiz ay yapılan duruşmada da Datça Belediyesi vekil ve müdahiller vekili olarak ben de benzer görüşleri savunduk ve mahkeme bizim davamızda karar vermeden önce Muğla Büyükşehir Belediyesinin açtığı davada bilirkişilerin görüşlerine uygun olarak “.. dava konusu işlemin; netice olarak bölgede doğal ve kültürel bakımdan uyumu düşük yoğunlukta faaliyetlere, turizm ve TOPLU YERLEŞİMLEREİZİN VERİLMESİNE ORTAM HAZIRLAYACAĞI, bölge doğal yapısı itibariyle korunması gereken alan olduğundan, bu alanlardaki doğal çevrenin yaşanabilir ve sürdürülebilir biçimde korunabilmesi amacıyla doğal kaynak değerlerinin koruma -kullanma dengesi içerisinde ele alınması gerektiği, bölgenin kıyı alanları da dahil olmak üzere büyük bölümünün sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanları olarak tescil edilmesinin İLERİ Kİ SÜREÇTE BÖLGEDE YAPILAŞMA BASKISI YARATACAĞI VEEKOLOJİK DENGENİN BU SEBEPLE CİDDİ BİÇİMDE ETKİLENECEĞİ” gerekçesi ile iptal etmiştir. Bu iptal kararı ile bu davayı açanların ve bu alanları korumak isteyenlerin, bölgede yaşayan yerli halka karşı olduğu yolundaki yalanların da asılsız olduğu kanıtlanmış oldu.”dedi.

HABER ESMERİ ALEV EKEBAŞ

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorum Yap

Bu konuya henüz bir yorum yapılmadı.