Kırılmaları anlık yaşasam da unutmaları oldukça uzun yaşıyorum

Aslında kırılmaya değmeyecek yaşamlarda olanlar var aramızda, hayatlarımızda.

Ederi kadar olan insanlara neden bu kadar anlam yüklenir beklenti içine girilir bilemiyorum.

Kişinin karakteri kendini belli etse de ikinci, hatta üçüncü şans bile istemeden verebiliyor insan.

Acaba yanılıyor muyum diyerek ve yanılmadığını geçte olsa anlayarak.
Boşuna zaman kaybı olduğunu üstelik bilerek.

Boyle olanlarla birlikte olmak Enerjiyi boşa harcamaktır ,iyi niyetini kullandırmaktır ve hikayesine yeni sendromları katmaktır bunun adı.

Her şey küçük. kırılmalar ile başlar
Kırılmaları eski haline bir daha getiremez olduğu bilseydik kırılan yerde bırakıp yola devam edebilseydik canımız da bu kadar yanmazdı.

Hayat tecrübelerden oluşmakta ve bizler bunu yaşayarak deneyimleyerek birlikte olgunlaştırmaktayız.

Her gün, her an hayatımızda inişli çıkışlı zamanlar olur kimi güleriz, kimi ağlarız, kimi üzülürüz, kimi mutlu oluruz adına hikayemiz deriz.

Hayata geliş amaçlarımızı bilmek, misyonumuzu üstlenmek, yerine getirmek gerek insan olmanın karşılığını nefes alarak değil gereğinde sesini yükseltmek gerek.

Hayattaki amaç sürü psikolojisiyle değil aklıyla vicdanıyla hareket etmekte yatar . Yaranmak, sevilme önemsenme isteği davranışlarda karakterde belli olur .

İnsan ailesini seçemez ama birlikte olduğu arkadaşlarını seçebilir hayatına alıp, almamakta özgür olmalı ve en önemlisi gerektiğinde hayır diyebilmeli.

Tek düze bir yaşam aynı yemeği defalarca yemeğe benzer istemediğin halde aynı kişilerde bir arada olmaya benzer. Buda oldukça sıkıcı olur.

Seçme ve seçilme şansını yönetebilsek hayatımıza katılan her insan bize çok şeyler öğretecektir.

Doğru insanlarla karşılaşma dileğiyle dost gibi görünen değil olan kişilere sonsuz sevgilerimle…

Emel Araz